Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ortak iyiyi gözetmiyorlardı, ne örf-âdet biliyorlardı ne yasa.
Shakespeare ironiyi daha öteye taşır ve yeni doğmuş bebeğin insanlardaki deliliğe ağladığını iddia eder: "Doğduğumuzda bu devasa deliler sahnesine geldiğimize ağlarız."
Reklam
arınmış bir yürek/göğüs olmadan iyi yaşam olmaz
Yaşam, oracıkta gerçekleşen bir hareketten, asla tatmin edilmeyen bir arzudan başka bir şey mi?
"Önce ne olduysa, yine olacak. Önce ne yapıldıysa, yine yapılacak. Güneşin altında yeni bir şey yok.”
neye dayanacağız? ne bulacağız daha kesin duyulardan, doğruyla yanlışı ayırmak için?
Reklam
budalalar daha bir beğenir ve sever çarpık ifadelerde gizli gördükleri her şeyi
Epiküros gerçek fizik bilimiyle hiç ilgilenmedi, kendisine gelen ilk açıklamayı benimsemeye hazırdı, yeter ki bu fizik doğaüstüne hiç başvurmasın. Bu filozofun saf bilimi derinden aşağılaması en çok astronomide açığa çıkar. Güneşin boyutları aşağı yukarı göründüğü kadar dememiş miydi? Gökteki olayların farklı farklı anlaşılabileceğini ve her açıklamanın aynı derecede iyi olduğunu söylememiş miydi? Diyordu ki ay kendi ışığına sahip, fakat siz o ışığı güneşten aldığını kabul etmeyi seçiyorsunuz. Yıldızlar doğup batıyor gibi görünüyor, çünkü dünyanın etrafında dönüyorlar, ya da belki de sadece her gün yanıp sönüyorlar. Epiküros'un astronomideki cehaleti ya da kayıtsızlığı çok sarsıcı…
Talihine yanan insan, eşyanın gerçek tabiatını hiç bilmez: Çaba gösterdiğini hayal eder, ağlar, tıpkı yenilgisine yakınan bir mağlup gibi. Kafasını çalıştırsaydı, öğrenseydi, felsefenin "dingin topraklarına" yükselseydi, tüm şikâyetlerin faydasız ve yersiz olduğunu anlayacaktı, çünkü doğa bizi hiç hesaba katmadan kendi akışında sürer gider.
Ne kadar ileriye gidebilecegimizi bilmenin tek yöntemi var; yola çıkmak ve yürüyüşe başlamak. Henri Bergson
Sayfa 42 - Yan Pasaj YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.