Russell'ın nesnel ve mantıkçı bakış açısının her satırda yüzümüze çarptığı oldukça sert bir kitap.
Söze Russell eleştirisiyle başlamak istiyorum; bilimsel bilgi ve veri kesinliği her zaman tartışmaya açık, değişebilir bir formdadır. Bilimsel bilgi değişerek ilerlediği gibi eski önerme kanıtlandığı taktirde geriye de gitmektedir. Yani bilimde
Yunanlardan önce Babilliler ve Mısırlılar arasında birkaç yüzyıllık gözlemler bir temel atmıştı. Gezegenlerin görünür devinimleri kaydedilmişti; ama sabah ve akşam yıldızının aynı olduğu bilinmiyordu. Babil'de kesinlikle ve Mısır'da olasılıkla bir tutulma döngüsü keşfedilmiş ve ay tutulmaları oldukça isabetli tahmin edilmekteydi; ama her zaman verili bir noktada görünmediği için güneş tutulması için aynı şey söylenemez.
Eğer insan doğası değişmezse, tehlike olmayınca hayatın tadı kalmayacak ve biraz heyecan bulmak umuduyla insanlar her türlü aşağılık kötülüklere başvuracaklardır.
Demokrasilerde politikacının gücü, sokaktaki adama doğru gibi görünen fikirlere sahip çıkmasına bağlıdır. Politikacılardan, uzmanlarca isabetli bulunan fikirlerin iyi fikirler olduğunu savunma yüce gönüllülüğünü beklemek boşunadır. Çünkü bunu yaparlarsa meydanı başkalarına kaptırırlar.
Yazar, kitapta insan ilişkileri, para, politika, toplum, fizik gibi birçok konuda kuşkuculuk önermesiyle birçok rasyonel tespitte bulunuyor. Bir asır önceden günümüzdeki eğitim, siyaset, savaşlar ve ekonomi gibi konularda günümüzde ne yaşanabileceği konusunda çok isabetli öngörüler yapılmış. İlgi çekici ve düşündürücü değerlendirmeler yapılmış ve toplumun 'iyi' insan algısının hangi dinamiklere göre oluştuğu irdelenmiş. Ufkunuzu açacak makalelerden oluşan, okunmaya değer bir eser.