"Yaşam denilen şeyin kendisi sinirlerle, dokularla, hücrelerle ilgili bir şeydir; düşünceler bu hücrelere gizlenir, arzular buralarda konuşlanıp hayaller kurar. Sen kendini güvende hissedebilirsin, gücünün kuvvetinin yerinde olduğunu zannedebilirsin. Fakat bir odada ya da gökyüzünde tamamen tesadüfen gözüne çarpan bir renk tonu, ya da bir zamanlar sevdiğin bir parfümün kokusu derinlerde gizli saklı anıları getirip önüne koyar. Çoktan unutulmuş bir şiirin aniden karşına çıkan bir dizesi, epeydir çalmadığın bir müziğin ezgisi; yaşamımız bu tür şeylere bağlıdır Dorian. Browning bununla ilgili yazmıştı; duyu organlarımız bizim yerimize hayal eder. An gelir beyaz bir leylağın kokusu burnuma çarpar ve ben hayatımda geçirdiğim en tuhaf ayı yeniden yaşamak zorunda kalırım."
Sayfa 249Kitabı okudu
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Reklam
Kitabın ilk sayfaları okuru çekerse o kitap okunur.
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Psikolojik çalışmalar, bazı düşünceleri görmezden gelmeye çalışmanın, o düşünceleri daha belirgin kıldığını göstermektedir. Beyaz bir ayı düşünmemeye çalışın, aklınızdaki tek şey beyaz bir ayı olacaktır. Bir adayın milliyeti, etnik kökeni veya cinsiyetini göz ardı etmeye çalışın; kesinlikle görmezden gelmeyeceksiniz. Ayrıca, birkaç milisaniyelik etkileşimin ardından bile insanlar hakkında görüş inşa etme eğilimindeyiz, hatta adayların el sıkışmaları bilinçsizce olsa da görüşmecilerin kararlarını etkilemektedir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Türk-Moğol mitolojisi, esasen tek tanrılıdır. Bu tek tanrı, gökyüzünün kişileştirilmiş formu olarak bilinen tanrı Tengri'dir. Yakutlar onu "Yaratıcı Beyaz Efendi" diye çağırırlar. Tatarlar ise ona Ülgen (Ulgan) şeklinde hitap ederler. Onun yardımcı ruhlarına ise tengri adını verirler. Tengri, bütün kainatı ve insanların sosyal yaşamdaki düzenlerini seyrederdi. Bu kavram, sonrasında tek tanrı yani Allah olarak Müslüman inancına devşirilmiştir. Diğer tanrılar, aslında Tengri'nin değişik formlardaki görünüşlerdir. Odlek, zamanın kişileştirilmiş haliyken, Umay ise cenin halindeki bir bebeğin ya da yeryüzü tanrısının adıdır. Mitolojik hayvanlar olarak genellikle kurt, ayı ve kartal sembolleri kullanılmıştır. Türk- Moğolları şaman inancının da etkisiyle ruhun ölümden sonra yaşayacağına inanırlar ve ruhlarla iletişim kurarlar. Türk-Moğolları arasında yaratılışla ilgili mitler de oldukça popülerdir. Büyük Moğol Imparatoru Cengiz Han tanrısallaştırılmıştır ve onun atasının vahşi bir geyik ile mavi bir kurdun çiftleşmesi sonucu dünyaya geldiğine inanırlar. Türk-Moğollarının atası olarak bilinen Alp Kara Aslan (Mitolojik Siyah Aslan) doğduktan sonra bir kartal tarafından büyütülmüş ve dişi bir aslan tarafından emzirilmiştir. Diğer mitolojik kahraman olan Uighur Buqu Han'ın ise bir ağacın oyuğunda dünyaya gelmiş olup anne ve babası iki ağaç olmuştur. Diğer mitolojik kahramanlar da mucizevî bir şekilde farklı hayvanların karışımı olarak güneş ışıkları tarafından meydana getirilmiştir.
Sayfa 131 - 132Kitabı okudu
Reklam
952 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.