Polisiye-gerilim-fantastik dışında elimde bu kitabı görenler şaşırdı Ben de dahil
Şimdi nasıl desem ki Sinan Akyüz ‘İncir Kuşları’ kitabıyla beni benden almış bir yazar. Tabi konunun dramatik oluşu, gerçekten yaşanmış oluşu kitabı daha özel kıldı benim için. Ama bu kitabın tarzı bana uymadı nedense. Bir de kitapta yabancı isimlere o kadar alışmışım ki Türk isimleri okurken çok farklı geliyor. Gerçekliğine adapte olamıyorum gibi sanki. Nasıl anlatılır bilemedim
•
Aslında odaklanamamamın bir sebebi de cümlelerin arasının verilen tepkilerle çok fazla bölünmüş olmasıydı. Bir de konuşmalar fazla abartılı geldi bana. Bu kitabı kötü yapmıyor tabi tamamen benim tarzıma uymadığı için bana hissettirdiklerini belirttim. Komedi, romantik komedi vs sevenler eminim çok severek okuyacaklardır.
•
Ama konu olarak cidden toplumsal bir sorunu ele almış. Vel hasıl toplumun düşüncesini özetlemiş:”kızlar dura dura heç olur, oğlan dura dura koç olur” misali. Halbuki günümüzdeki evlilikleri görünce ( birbirini aldatanlar, şiddet uygulayanlar, köle gibi kullananlar, esir edenler, söz hakkı tanımayanlar, saygı duymayanlar, vs) evlenmemek evde kalmak değil bazen doğru bir adım atmak bile olabilir. Zira evlilik doğru kişiyle olduğunda doğru bir hareket olur.
"Kadını küçük düşürmek Tanrı'yı küçük düşürmektir..."
.
.
.
Ayı dram, komedi ve monolog türünde tek perdelik oyunlardan oluşuyor. Dram türünü sevdiğim için bu türde yazılmış oyunlarını daha çok beğendim. Özellikle "Şehir Yolunda" en sevdiğim oyun oldu. Bir handa geçen oyun sevdiği kadın tarafından ihanete uğramış
Bir avuç çiçek kayıp düştü toprağa!
Vatan sağolsun...
Daha Balkan harbinin yaralarını saramamışken kendini yine bir savaşın ortasında bulan halk,tüm imkanları ile vatanı için seferber olurken daha on yedisinde İstanbul Sutanisinin gözde talebeleri de canlarını feda etmek için çıkarlar Çanakkale cephesine. Yüreklerindeki vatan aşkıyla, dönmeyeceklerini bile bile, geleceklerinden, sevdalarından, ailelerinden, hayatlarından vazgeçerek çıkarlar düşmanın karşısına. Siper olurlar bizim bugünkü hayatlarımıza. Öyle kolay kazanılmadı bu vatan cümlesinin altını acıyla dolduran bir hikaye var bu kitapta.
Sinan AKYÜZ’ün iki farklı türde yazdığını düşünüyorum. Bunu daha önceki okumalarımda da dile getirdiğimi hatırlıyorum. İncir Kuşları ile Bir Evlilik Komedisi aynı kalemden çıkmış gibi gelmiyor bana. Bu yüzden iki farklı türde yazdığını düşünüyorum. Yazarın toplamda yedi kitabını okumuş biri olarak söylüyorum ki bu kitabında bir şeylerin eksik kaldığını düşündüm. Hikayenin gidişinde de bir şeyler biraz hızlı geçmişti. Diğer kitaplarıyla kıyasladığımda çok memnun etmedi beni. Sinan AKYÜZ okumanızı hala kesinlikle tavsiye ediyorum ama bu kitaptan başlamamanızı öneririm.