Kırmızı Pazartesi yazarın okuduğum ikinci eseri.
Eser bilinen eserlerin aksine sondan başlayan bir kurguya sahip. Bu kurguyu "polisiye romanlar"da görmeye aşinayız sıklıkla. Eser de tam anlamıyla bir polisiye roman olmasa da kısmi olarak polisiye romanı andıran niteliklere sahip.
Söyleyeceklerim spoiler sayılmaz diye tahmin ediyorum. Zira eserin kapağını açar açmaz kahramanın öleceğini öğreniyor okur. Bütün kurgu bu ölüm üzerine kurulu olsa da eserin yazıldığı coğrafyanın insanlarının özelliklerini de görebiliyoruz. Toplumun aynası diyebiliriz.
Bir namus cinayeti. Hani Kemal Sunal filmlerinde de görülen kadının oğlunun eline silahı verdiği, sevdiği kadının kanını almazsa onunla evlenmeyeceği cinsten bir kurgu. İki kardeş Santiago'yu namus için öldürüyorlar, Santiago'nun bir dostunun ağzından da olay anlatılıyor. Cinayetin işleneceğini orada yaşayan herkes biliyor ama kimse sonuca etki edecek bir müdahalede bulunmuyor. Aksine toplum bir nevi destekliyor o cinayeti. Üstelik kurbanın suçlu olduğuna dair en ufak bir kanıt dahi yok.
"Bana bir ön yargı verin, dünyayı yerinden oynatayım."
"Kader bizleri görünmez kılar."
Kitap hacimsiz olmasına rağmen anlatım olarak zorluyor. Daha önce Marquez okuduysanız bu zorluğa aşinasınızdır diye düşünüyorum. Ben aşina da olsam okurken yorduğunu itiraf edebilirim. Ama yine de okumaya değer diye düşünüyorum. Bazen zor olan şeyler daha çok şey katar insana.
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202114 okunma
"Dünyalılar,
birazdan okuyacağınız bu inceleme, ideolojisine körü körüne bağlanmış şahsiyetler için uygun olmayan cümleler içermektedir.
Bay K. keyifli okumalar diler."
Dünyalılar, Bay K. Cehennem'den korkmuyor. Sizler de korkmayın.
İnsanların, insanlara insanlık dışı olgularla hükmettiği bir dünyada yaşıyoruz, neden Cehennem'den
2015, 303
2016, 328
2017, 409
2018, 440
2020, 271
2021, 280
2022, 334 kadın cinayete kurban gitti..
kadına şiddetten, sadece fiziksel şiddet anlaşılmamalıdır. fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddet, taciz bunlar da kadına karşı şiddetin bir başka tezahürüdür. ülkemizde çoğu kadın; erkek baskısı ve şiddeti yüzünden kendi kararlarını bile
Tanrı'nın varlığını bile büyük bir cesaretle sorgulayın; çünkü, eğer varsa, gözleri kör eden korkuya bağlılıktan ziyade akla bağlılığı daha çok onaylamak zorundadır.
THOMAS JEFFERSON
______
Jose Saramago, Portekizli 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi dünyaca ünlü bir yazardır. Körlük romanıyla tanıdığımız Saramago’nun farklı yazım stili,
Ahh Kafka'cım 13 hikayeden oluşan kitabın boyunca ne anlatmak istedin diye düşündüm durdum her bir hikayede. Bazen "acaba düşündüğüm için mi anlamadım" diyip düşünmeden okudum ama yok yine de anlayamadım malesef.
İncelemeyi geç yazmamla da bir alakası yok üstelik, anlamamış ya da unutmuş olmamın.
Sadece bir kaç tane alıntı yapabildiğim bir kitap oldu bu sefer ne yapalım.
Gerçi dürüst olmak gerekirse kitabın kapağına aşık olduğum için satın almış olabilirim (e birazda ucuz olduğundan dolayı tabi)
Belkide sorun sende değil bendedir. Bilemiyorum Kafka...
Ama bende kocaman bir yer eden, ufkumu genişletip bakış açımı değiştiren Gregor Samsa hatrına silip atamadım seni.
Umarım bir başka kitabında daha iyi şartlar da ve bambaşka duygularda karşılaşırız tekrar.
Belkide sende bir kafa karışıklığı sırasında yazdın bu kitabı.
Kim bilir...