Okumadan Geçmeyelim Lütfen
Ol diyince olduran, gönülleri imanla dolduran yüce Allah’ın 99 adıyla. Selamün aleyküm:)
Öncelikle şu konuya bir açıklık getirelim-
Hayatımız çok maratonlu ilerliyor, gün içerisinde sürekli bir uğraş ve hareket halinde olduğumuz için normal olarak, gündemi istemesekte unutuyoruz maalesef..
Şahsen kendi adıma konuşursam; benim
Günüm yoğun geçtiği
Heyecanımı Mazur Görün. :(
Ve biz onlara diyeceğiz ki:
Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız.Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarınıza baktınız. Hatta gene sizlerden, sizin gibilerden,büyük düşünürler çıktı ve bu kitapların bizleri uyuşturmak için
"... ne zaman uçacağını bilmeyen bir kuşa benziyorum; aklım ve mantığım, topal bir kâhya gibi, gayr-i iradî hareketlerimin peşinden koşuyor..."
Sayfa 91Kitabı okuyor
Biz insanlar ölmemiz gerektiğini biliyoruz. Ne gariptir ki, ölümden söz edebiliyoruz. Biliyoruz ki, her birimiz ölümle yüzleşecek cesareti geliştirmeli. Bununla birlikte ona baş kaldırmalı ve onunla mücadele etmeliyiz. Yaratıcılık bu mücadeleden gelir - yaratıcı edim başkaldırıdan doğar. Yaratıcılık sadece gençlik ve çocukluğumuzun masum kendiliğindenliği değildir; yetişkin bir insanın tutkusuyla birleştirilmelidir-kişinin ölümden öte yaşama tutkusu.
Sayfa 62Kitabı okuyor
28 Şubat 1935
Herkeslerden Sevgili Aliye, İnsanların hepsi bir değildir. Senin anlattığın Selma’nın nikâhlısı gibi insanlar da bulunur, “Viyolonsel” hikâyesindeki gibi insanlar da... Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa
Malesef sadece seyrediyoruz...
Evet, insanlar çılgınlaşmış, Gidiş hiç de iyi değil. Lakin biz hep böyle seyirci mi kalacağız ?
..
Gazze Yanıyor, İnsanlar 3 Maymunu Oynamaya Devam Ediyor!..
"Eli kalem tutan bu davayı yazsın. Hitabeti güçlü olan bu davayı konuşsun. Herkes bir şey yapsın ama sakın sessiz kalmasın.”(Abdullah Galip Bergusi)
Susamıyoruz,vicdanımız sızlıyor. Bir şeyler yapmak istiyoruz elimizden geldiği kadarıyla.
Hesap sorulacağı gün, “Gazze için ne yaptın sen” diye sorulduğunda umarım hepimizin bir cevabı olur(Filistin'den bize ne demek dışında).
Dualar,boykotlar her türlü yapılıyor zaten.
Kedisini, köpeğini, çayını, kahvesini, elini,yüzünü, çiçeğini, hastasını, öğrencilerini, şu afyon olan futbolu burada gündem yapıyorsunuz da GAZZE gibi bir yer mi konuşulmayacak!
Vicdanınızdan şüphe ediyorum,hakaret değil bu.
Kimseyi zorla etiketlemeye,yorum yapmaya çağırmıyoruz. Çoban değiliz başlarında, niyetlerini de bilmiyoruz. Bizimkisi teklif, zorunluluk olarak algılamışsınız(!)
Evet herkes biliyor olabilir bu durumu neden bunu eleştirip durursunuz ki, sanki biz hiç hayatımızda bazı olayları bilmemize rağmen tekrar tekrar gündeme getirerek ilerletmiyor muyuz?
En basitinden ülkedeki deprem zamanında neden herkes burada depremi konuşuyordu,yoksa haberleri mi yoktu!..
Bazıları(!)gaflet uykusunda belki onlara duyurmuş oluruz sık sık gündeme getirerek.
Velhasıl...
Vicdanı olan buyuruyor,katılıyor bu birlikteliğe. Vicdanı olmayan da Gazze'yi gündeminden her türlü çıkarıyor zaten.
Dilan Nazik
@dilannzk
·28 Mayıs 17:50
Filistin için sesimi 1k’dan çıkarsam da duymazlar değil mi? Farklı bir ülkedeki bir kitap uygulamasından bunu paylaşmamın bir etkisi olmaz değil mi dünya gündeminde? Amaç ülkedekilere bir şeyler duyurmaksa zaten duymayan kalmadı. Siz bu uygulamada da paylaşım yapmak isteyebilirsiniz,fikirlerinizi yazabilirsiniz lafım yok. Ama kimseyi de yorumlara etiketleyip mesaj atıp paylaşım yapması için zorlamaya, yargılamaya hakkınız yok. İleti bu kadardı. İyi günler.
Birgün Tu'me bin Ubeyrik komşusunun zırhını çalar. Suçu ise bir yahudinin üstüne atar. Tu'me'nin kabilesi o gece durumu kendi aralarında görüşüp ortak bir karara varırlar:
Her ne pahasına olursa olsun Tu'me'yi savunacaklardır.
Ertesi gün mesele Resûlullah'a intikal eder.
Ve Tu'me'nin kabilesi ağız
"Biz niçin çalışıyoruz?" diye sordu insanlar. "Biz niçin yaşıyoruz?" diye de sordular. "Her şey yok olup gidiyor, dünya batıyor," dediler. "Bırakın artık günümüzü gün edelim, unutalım yaşadığımız bu rezaleti!"
Böyle dediler, böyle düşündüler ve böyle yaşadılar.
Sayfa 796 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
