ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
1966'da Ötüken'de yayımlanan "Bozdoğanla Sarı Yılan" aslında 25 yıl önce yazılmış ve o tarihte Bozkurt dergisinde çıkmıştır; fakat dergi, bu sayıda kapatılmıştır. Ötüken dergisinde yeniden yayımlanan hikâyenin sonunda "15 Haziran 1941, Maltepe" kaydı vardır. "Bozdoğanla Sarı Yılan" sembolik bir hikâyedir.
Reklam
Buhranlı Yıllar: Erenköy Kız Lisesi Tarih Öğretmeni Bedriye Atsız 13 Mayıs 1944'te bakanlık emrine alınmıştır. Roman kahramanı Ayşe Pusat, görevden alındıktan üç yıl sonra, bir Sonbahar'da okuluna dönmüştür. Bunu 1947 Sonbaharı olarak düşünebiliriz. IrkçılıkTurancılık Davası'ndan 1,5 yıl hapis yatan Atsız, 25 Ekim 1945'te
Kokborilarning Tirilişi
Özbekistan'ın tanınmış yazar ve şairi Tahir Kahhar Bozkurtların Ölümü'nden (2001) sonra Bozkurtlar Diriliyor romanını da Kökbörilerning Tirilişi adıyla Özbek Türkçesine aktarmıştır. Aktarma, Özbekistan Yazarlar Birliği'nin yayın organı olan Cahan Edebiyatı dergisinin Kasım 2006 ve Aralık 2006 sayılarında Taşkent'te yayımlanmıştır (Burhanidinova 2011). 2016'da kitap olarak da yayımlanan eser, Özbek Kitap Âlemi sitesinin haberine göre 2016 sonu-2017 başındaki haftalar içinde Taşkent'te "en çok satan kitaplar" listesinde ilk sırada yer almıştır.
Cenknameler ve halk hikâyelerinin anlatım tarzına yakın tahkiye üslubuyla ve yine halk hikâyelerinde olduğu gibi aralara serpiştirilen dörtlüklerle Atsız'ın bu romanda kullandığı dil ve teknik Türk okuyucusuna aşina olduğu için Bozkurtlar Diriliyor'un baskı sayısı yüzü aşmıştır. Elbette bu başarıda sadece bu üslup ve tekniğin rolü vardır, demek istemiyorum. Romanın başarısının asıl sebebi hiç şüphesiz içine sindirilen Türklük ruhudur. Fakat o ruha uygun dil ve tekniğin de bu başarıda rolü vardır.
Bilge Tonyukuk'un Çin'de ve Dokuz Oğuzlar içinde casusları olduğu, onun geniş bir istihbarat ağına sahip bulunduğu muhakkaktır. Bunu, kendi diktirdiği anıtın satır aralarından anlıyoruz. Atsız da bunu fark etmiş ve Tonyukuk'un Çin sarayına soktuğu Karabuka'yı (Yinşao'yu) kurgulamıştır. Bu casus etrafında dönen entrik olaylar da romandaki gerilimi artırmıştır. Bozkurtlar Diriliyor'da sadece 679-687 yılları arasındaki olaylar yoktur. Sık sık geriye dönüş tekniği uygulanır ve eski tarihler hatırlanır. Bozkurtların Ölümü'ne göre bu romanda geriye dönüşler daha fazladır. Bu da son derece tabiidir; çünkü bazı geriye dönüşler önceki romanla ilgilidir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.