İnsanın kendisi başka bir şey değil midir? Başkalarının kötü işleri yüzünden kendinin budala ve ahmak olmasını arzu edebilir mi? Ama üzüntü garip şeydir efendim. O üzüntü halinde yazılan şeyler o andaki etkinin eseri olur.
Gelinliğin tellerinden pullarından başkasını düşünmeyen, kocaların boylarından poslarından, kaşlarından gözlerinden, kısacası yüz güzelliğinden başka şey aklına gelmeyen kızlar ne mutludur. Mutlu olmak, rahat yaşamak için işte erkekler de böyleleriyle evlensin. Şöyle güzel olsun, böyle güzel olsun diye anlattıkları yakınlarına, şu kadar budala olsun, bu kadar hissiz, fikirsiz olsun diye de ısmarlasınlar! Bunları istedikleri gibi aldatırlar, bildikleri gibi yaşatırlar.
Reklam
. Ne zaman bir şey hakkında endişelensem Çin'i düşünmeyi seviyorum. Çin'in yaklaşık iki milyarlık bir nüfusu var ve bunların hiçbiri sizin bu kadar önemli olduğunu düşündüğünüz şeyi uzaktan bile umursamıyor. . . .
Hiç denemedim mi zannediyorsun? Bu adamda hiç bir yürek ama duygulanan bir yürek aramadım mı zannediyorsun? O yürekte zerrece bir etki uyandırmak, bir pişmanlık izi görebilmek, zavallı bir kalbin ıstıraplarına ve elemlerine sebep olmanın ne olduğunu hissettiğini görmek için ne kadar gözyaşı döksem acımayacaktım! Fakat gördüm ki bu gözyaşları merhamet uyandıracağına hiddete neden oluyor. Halini anlatmak, kendine acıtmak için söylenen sözler şefkate neden olacağına, insanı budala yerine koyduruyor.
On ruble dilenmek için beş kere İsa'yı anan, bu dalkavukça, yaltaklanan mektupları, zavallı bir avuç para için yalvaran, ağlayan, inleyen bu korkunç mektupları okurken insanın kalbi daralır. Geceler boyu çalışır ve yazar, karısının yanı başında acılar içinde inlemektedir, sara illeti hayatı onun gırtlağından söküp almak için tırnaklarını çıkarmıştır, ev sahibesi polisle birlikte gelip kirayı istemekte, ebe ücreti için dırdır edip durmaktadır - bütün bunlar olurken o Suç ve Ceza'yı, Budala'yı, Ecinniler'i, Kumarbazı on dokuzuncu yüzyılın bütün bu büyük eserlerini, ruhsal dünyamızın bu evrensel kişiliklerini yazmaktadır. Çalışmak onun kurtuluşu ve ıstırabıdır. Yazarken bir anlamda Rusya'da, vatanında yaşar. Dinlenme zamanlarında Avrupa'da, Katorga'da sararıp solmaktadır. Bu yüzden eserlerine giderek daha fazla gömülür. Bunlar onu sarhoş eden iksirdir, bunlar onun zavallı sinirlerini en yüksek hazza ulaştıran oyunlardır. Ara sıra, tıpkı hapishanenin kazıklarına çentik atarak yaptığı gibi günleri sayar: Bir dilenci olarak da olsa vatanına dönmek, ne olursa olsun dönmek! Rusya, Rusya, Rusya... onun umutsuzluğunun bitmek bilmeyen feryadıdır. Ama henüz geri dönemez, eserlerinin ortaya çıkabilmesi için henüz isimsiz biri olarak kalmalı, bu yabancı sokaklarda bir kurban olarak, tek başına, feryat figan etmeden, yakınmadan dolaşmalıdır.
Sayfa 104
Hoşça Bak Zatına Kim Zübde-i Alemsin Sen
Neden küçültüyorsunuz kendinizi, herkesten aşağı görüyorsunuz? Neden yıkılmış bir insan olarak gösteriyorsunuz kendinizi?
Reklam
İstanbul’da İşgal Yılları
Bu memlekette fırkacılık duygusu ve hırsı, bütün memleket ve millet duygusunun üstünde. Bir İttihatçı yabancı bir devletin idaresi altına girmeyi kabule razı; tek, İtilafçılar idare başına geçmesin. Buna karşı İtilafçılar da, İttihatçıların hüküm sürmesindense İngilizlerin idaresini tercihe hazır.Ara yerde benim gibi birkaç budala,millet kaygısıyla elem ve endişe çekerek gözyaşı dökmekte.
Bu nasıl bir anne ya
"İşte" demiş "senin yerine bol bol gülümseyecek, budala oğluna kavuştun!" Hasan'ı kucağına almayı bile reddetmiş, beş gün sonra da çekip gitmiş.
Holbein'ın çarmıtan yenice indirilmiş isa tablosunun muhteşem yorumu
(...) ölmüş Lazar'ı mezardan çıkaran bir insan doğanın yasalarını şimdi yenemediyse sonra nasıl yenecekti? Bakınca, bu tabloda doğa kocaman, acımasız ve dilsiz bir hayal gibi ya da (tuhaf olsa da) çok daha doğrusu büyük, yalnız başına bütün doğaya ve onun bütün yasalarına, belki de yalnızca o varlığın doğması için yaratılmış bütün yeryüzüne bedel, çok değerli biri varlığı duygusuzca sessizce yakalamış acımasızca parçalayıp yutmuş yeni bir model dev bir makine gibi görünüyordu!
Sayfa 517Kitabı okudu
Oscar Wilde, Reading Zindanı Baladı Dostoyevski, Kumarbaz Henri Charriere, Kelebek Edip Cansever, Bun Ruhi Bey Nasılım
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.