Bu adam, Jean-Paul Sanrah, beş parasızdı ama bunun önemi yoktu: parkta bir heykele otuz bir çektirse heykelin organından para boşalır, diyorlardı onun için.
Səhərlər səni heç kim oyandırmadığında ya da axşam evə gəlişini gözləmədiyində və ürəyin istəyən hər şeyi etdiyində, buna azadlıq deyərsən yoxsan yanlızlıq?
👤 Charles Bukowski
Kitabı okurken sinir krizleri geçirdim. Son sayfalarına kadar kadını objeleştiren, kadınların kötü yanlarına odaklanan ve ilişkilerin tamamen sadakatsizlik üzerine kurulduğu "bana göre ütopik" bir kurgu. Delirerek okusam da bitirmeden bırakamadım aynı zamanda. Erkeklerin hayatı sadece cinsellik penceresinden görmesi, erotizmin tamamen zevklere indirgenmesi oldukça rahatsız edici. İçten içe bu tutumların hâlâ devam ettirildiği kültürler, buna inanan ve bunu tabulaştırmış insanlar olduğunu bilmekse daha bir can sıkıntısı veriyor. Çok beğendiğimi söyleyemem ama okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum yine de.
"Sabah 6'da yataktan fırlayan, giyinip zorla bir şeyler atıştıran,
başka birine para kazandırdığı bir yere ulaşmak için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip olduğu için müteşekkir olması istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?"
- Charles Bukowski
İster aktör ol, ister ev kadını, fark etmez... Doruk noktalarının arasında hiçbir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret. Bu çok, çok önemlidir... Hiçbir şey yapmamak..