"Dua etmeyi ve boşuna göğsüne yumruk atmayı bırak!
Yapmanı istediğim tek şey, dünyaya çıkıp hayatının tadını çıkarmandır.
Eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum.
Kendi inşa ettiğin tapınaklara gitmeyi de bırak.
Oraların benim evim olduğunu söylüyorsun!
Benim evim dağlarda, ormanlarda,
Her sayfasından neredeyse bir alıntı yapabileceğim kitaba en layığının inceleme yazmak olduğunu düşündüm..
İçeriğinde bir yazarın, yazarken biçimsel ve düşünsel olarak nasıl ilerlemesi hatta yazmadan evvel yazısına nelerle başlaması gerektiğine kadar inmiş olan Schopenhauer klasik sivri diliyle açıklamalarını yapmış.
“…
-Kaç çeşit yazar
Kitab Nilgün Marmaranın qeydlərindən ibarətdir. Nilgün bu qeydlərin çap olunmasını istərdimi ,istəməzdimi heç bilmirəm. Onun qeydlərini oxumamız da nə dərəcə etikdir onu da bilmirəm. Dəftər dostu tərəfindən heç bir dəyişikliyə məruz qalmadan çap edilib. Hər səhifənin yanında Nilgünün əl yazıları da qeyd olunub. Xəttinə nəzər salanda çox az sözü
Halikarnas Balıkçısı takma adı ile tanınan yazarımız Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın okuduğum ilk eseri Düşün Yazıları oldu. Mitolojik unsurlar ve Tanrılar üzerinden güzel konulara değiniyor. Okuyanlar benim gibi belirli yerlerde sıkılabilir. Yazardan okuyacağınız ilk eserin bu eser olmaması önem taşıyor diyebilirim.
Düşün YazılarıHalikarnas Balıkçısı · Bilgi Yayınevi · 201731 okunma
Kitabı oxuyanda ağlıma ilk Axundzadə gəldi. Onun "Hekayəti Müsyö Jordan həkimi-nəbatat və dərviş Məstəli şah cadükuni məşhur" (tam adı belədir, qısaca kimyagər şəklində bəhs edəcəm bu yazıda) komediyasındakı bəzi personajları "Müfəttiş"dəki personajlara bənzətdim.
Kimyagər və müfəttiş obrazları ilk başda məqsəd olaraq fərqli
Servel Tanilli,Anayasa Hukuk Profesörü.
7 Nisan 1978 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu felç oldu.Fransa'ya gidip uzun yıllar Strasbourg Üniversitesi'nde çalıştı. 2000 yılında yurda dönüş yaptı ve Cumhuriyet gazetesinde köşe yazıları yayınlandı.
Üniversite yıllarımda Cumhuriyet Gazetesi köşe yazılarından okuduğum
Bir insan düşün…
Yokluk karanlıklarından alınıp şu korkulu dünya meydanına atılıyor.
Bir de bakıyor ki, her taraftan hastalıklar, belalar, acılar saldırmakta…
Yardım almak için yeryüzündeki varlıklara bakıyor önce.
Tam bir ilgisizlikle karşılaşıyor.
Onlar onu tanımıyor.
Ona acımıyor, yardım etmiyorlar.
Başını kaldırıp gökyüzüne bakıyor, Oradan
"Dua etmeyi ve boşuna göğsüne yumruk atmayı bırak!
Yapmanı istediğim tek şey, dünyaya çıkıp hayatının tadını çıkarmandır.
Eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum.
Kendi inşa ettiğin tapınaklara gitmeyi de bırak. Oraların benim evim olduğunu söylüyorsun!
Benim evim dağlarda, ormanlarda,