·
Puan vermedi
Alt başlıkları muazzam bir Celâl Şengör kitabı ile geldim bugün, #cehalettenkurtulmasanatı #nenedir 
Cehaletten Kurtulma Sanatı
Tüm kitabın altı çizilesi…
Bilimin gelişmiş toplumlardaki yansımasını hepimiz görüyoruz, bu konuda en önemli şartlardan bir tanesi “eğitim” ve onun kalitesi elbette.
Bilimin, sanatın “mihenk” taşı olduğu yerlerde söz konusu toplumun ileride, gelişmiş, aydınlık olması kaçınılmazdır.
Sanatla, edebiyatla, bilimle uğraşan toplum, düşünür, sorgular.
Her zaman çağının ilerisinde görüşleri ile örnek olmuş canım Ata’m der ki:
“ Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.”
.
“ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”
.
Bu sözler yeterli değil midir aslında?
Sayın Celal Şengör depremle başlayan bu kitabında evrim, dil, din, kapitalizm, adalet, cumhuriyet, demokrasi ve bunun gibi pek çok önemli konunun altını çizmiş.
Ben de okurken çizdim…
Geçtiğimiz sene hepimizin birçok kayıp verdiği depremde yaşanan acı tabloyu unutmak mümkün değil.
Doğa olayları durmayacak ve biz (hani diyoruz ya, yeryüzündeki en akıllı varlıklar dediğimiz biz) bilim çerçevesinde gerekli tedbirleri alırsak, eğitimin kalitesiyle kendi alanında uzman kişileri yetiştirirsek, “üç kuruş kâr edelim’” düşüncesini aklımızdan silersek vb. çok daha farklı yerlerde olacağımız inancındayım.
“Cehalet, mutluluk değildir,” diyor Hocam, katılıyorum.
Düşüncelerimi, hislerimi çok yazabilirim, ben durayım, toplum olarak OKUYALIM.
Celal Şengör
İtaate dayalı bir eğitim empati yetisini frenliyor ya da hasara uğratıyor.
Sayfa 38 - Çitlembik YayınlarıKitabı okuyor
Külliyen zarar...
Türkiye'de asgari ücret diyelim 2023'te yuvarlak rakam 11 .000 liradır. Bir yılda Türkiye vatandaşlarının Hac ve Umre için ödedikleri para bu asgari ücretlilere dağıtılsa maaşları iki-üç katı geçer. Buna ilaveten; Diyanet İşleri Başkanlığı kapansa ve yaklaşık 150 bin din görevlisi başka alana yönelse ve Avrupa tipi bir demokrasi gelişse; inanının ki memleket kısa zamanda İsviçre'yi geçer. Kim bilir bu 150 bin din görevlisi başka alanlarda eğitim görseydi belki içlerinden biri Korona için aşı da bulmuş olabilir, insanlara yararı olurdu. Halbuki boşuna devlet bütçesinden para alırlar ve sosyolojik olarak da topluma zararları olur.
Sayfa 137 - Berfin Yayınları 1. Baskı 2024
giriş
Henry Kissinger'e atfedilen ''Bir şeyin gerçek olması o kadar öönemli değildir, fakat gerçek olarak algılanması çok önemlidir.'' sözü bir bakıma içinde yaşadığımız dünyayı özetlemektedir. Hepimiz demokrasi denilerek diktatörlüklerin tahkim edildiği, barış denilerek savaşların çıkarıldığı, özgürlük denilerek tutsaklıkların ve bağımlılıkların var edildiği, sağlık denilerek hastalıkların üretildiği, eğitim denilerek cehaletin yaygınlaştırıldığı bir dünyayı gözlemliyoruz. Kitlelerin zihni kıyasıya savaşların verildiği bir savaş meydanına dönüşmüş durumda. Gerçekle aramıza firen algı yönetmenleri ve manipülatörler; gördüklerimizi, duyduklarımızı ve hatta dokunduklarımızı nasıl yorumlayacağımızı belirlemek için profosyonel bir çaba gösteriyor.
