Birey ve Toplum
’Devlet istilanın bir ürünüdür ve kazanan grubun yenilene egemen olmasından kaynaklanır, ama salt silah gücüne dayalı bir devlet de uzun ömürlü olamaz. Çünkü insan doğası zora ve baskıya karşı inatla direnme eğilimindedir. Aile, okul ve dinsel kurumlar bireyin kendi toplumuna bağlılık geliştirmesini ve onunla gurur duyabilmesini sağlamıştır.’
Sayfa 13 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Davetiye
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden ordular
Sayfa 63Kitabı okudu
Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanın da hiçbir yararı yoktur.
Sayfa 23
Laiklik nedir
Anlatmak istediğim bir husus var , laiklik aslında bir siyasi tercihtir. Bu döneme kadar , 70 yıldır laikler , dincileri yok saymadılar mı ? Konuşma fırsatı dahi vermediler . Laiklik , demokrasi diyorsalar eğer , yaşayan ve inanan insanların önünü açmaları gerekiyor. İnanmayan inanmaz lafımız yok ama inançlarını aşmaya çalışmak o insana yapılan en
İslam dünyasında Müslüman aklının mühürlenmesi, yani içtihat kapısının kilitlenmesi iki yolla gerçekleşti: birincisi; insan aklının gerçeğin bilgisine ulaşma yeteneğinin sınırlı olduğunu kabul etmekti. İkincisi ise gerçeğin bilinemez olduğunun kabulüydü. İnsan aklı ve bilimin gerçeği tam olarak bilemeyeceği şeklindeki dogmanın egemenliğiydi. Bir
“Tüm dünya bize düşman gibi hissediyorum bazen. Birazdan çıkıp eve giderken öldürebiliriz ve sesimizi kimse duymayabilir. Bu, beraber yaşaması korkunç bir gerçek.”
“ Çok sahipsiz hissediyorum bazen. Ölüp gitsem, başıma bir şey gelse annem babam ne yapabilir ki? Toplum, devlet, adalet bana sahip çıkmadığı sürece hayatımdaki birkaç insan ne yapabilir?”
Boğazıma bir yumru gelip yerleşti. “ Böyle düşünmeyelim. Yapabildiğimiz kadarını yapıp, kendi dünyamızı iyileştirmekten başka çaremiz yok. Ayrıca sahipsiz değilsin. Hiçbirimiz değiliz. Unutma ki asla yalnız yürümeyeceğiz.”
Sayfa 63 - Bade KemerKitabı okudu
