Ey talebe-i ulûm! Ey nûr-ı bâsıra-i ümmet olan zümre-i muhlîsin! Bütün âlem-i İslâmiyet size bakıyor, bütün Müslümanlar sizden müstefid ve müstenir olmak istiyor, siz kazanacağınız ilim ve fazilet ile hüsn-i ahlâk ve mekârim ile bütün millet-i İslâmiye için bir numûne-i imtisal olmaya çalışmalısınız. Çalışınız! Lâyenkati bir metanetle tahsîl-i
İhtidalara etki eden pek çok faktör bulunduğunu biliyoruz. Gerçekten de
yılın belli mevsimlerinin veya aylarının buna etkisi söz konusu mudur? Bilindiği gibi hemen her dinde bazı gün ve gecelere veya aylara özel anlamlar yüklenmiş, kudsiyet izafe edilmiştir. Müslümanlann cuma gününe, bayram günlerine, kandil gecelerine, Receb, Şaban ve Ramazan
İslâm’ın Akılcı bir din olduğunu işitmek sanıyorum bazılarımızın hoşuna gidiyor. Fakat acaba böyle bir niteleme yerinde midir? Islâm bazılarımızın sandığı gibi “akılcı” bir din midir? “Akılcılığın” ne olduğu hususunda ortak bir anlayışa varmadan bu sorunun cevabını alamayız.
İlkin “akla uygun” olanla “akılcılık” arasındaki sınırı belirlememiz
Üçüncü Dünya Savaşı mı Yoksa Bize Karşı Kinin Devamı Birinci Dünya Savaşı Sonrası Amaçlarına Bugün Ulaşmak İsteme Tehdidi mi?
Çok dikkatli okunması gereken bir yazı. Yeni gelişmeler dolayısıyla çok önemli sır bilgileri deşifre ederek düşmanı biraz daha zor durumda bırakacak bilgileri aktaracağım.
Tehdit algısını yönetmek tarih bilmek ve ileri
amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: insanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani
Avrupa dillerindeki barbar,
Japon dilindeki gaijin,
Müslümanlardaki kâfir,
Almanlardaki Ari olmayan
gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."