Şehirlerin ruhu vardı. Ama İstanbul'un ruhunu çalıyordu insanlar. Bir kemirgen gibi ruhunu kemiriyor, dişlerini geçirip maneviyatını emiyorlardı. Öldürüyorlardı onu. Hani ezan sesleri de olmasa, tüm şehirde dinlenecek tek bir kelime ses kalmamıştı. Her yanda bir yok etme çabası vardı. Ve ben buna daha fazla şahit olmaya katlanamadım.