712 syf.
8/10 puan verdi
Valla biz bu serinin köpeğiydik köpeği, ne yalan söyleyelim. Ergenlik yıllarım Edward'a, büyümemle de kademeli olarak Emmet ve Jacop'a hayran olmakla geçti. Şimdilerde 27 yaşında bir yetişkin olarak da "Bella'nin babası da fena değilmiş hee kütür kütür" diyorum. Bu kitabı ise taaaa o yıllarda, İnternete sızdırıldığı zamanlarda okumuştum maalesef. Ha maalesef diyorum ama şimdi olsa yine aynısını yaparım... Tabii yazar on yıllık dargınlığa bir son verip de kitabı tamamladığında ilk işim gidip satın almak oldu, ayıp olmasın. Böylece yıllar öncesinin kefaretini ödemiş oldum. Yani... Bence... Kitaba gelince, zaten yarısını şu vakte kadar elli bin kere okuduğum için ezberimdeydi. Ama hep dedim, yine diyorum: keşke bütün seri Edward'in ağzından anlatılsaydı. Bella biraz durgun zekalı olduğu için onun perspektifinden okumak bazen okuyucuyu darlayabiliyor. Edward daha şairane biri. Yani onun da mazoşist boomer yanı bayıyor bazen ama ne yapalım, olsun o kadar. Eğer siz de ergenliğinizi twilight ile geçirdiyseniz utanmayın kardeşlerim. Utanmayın rahat rahat söyleyin bu halkın neyinden utanacağız zaten, elimde gezdire gezdire toplu taşımada, iş yerinde okudum vallahi. Siz de okuyun. 2009'da bir güne ışınlanmış gibi misssss gibi oluyorsunuz. Yazar yüz tane daha twilight kitabı çıkarsın, yüzünü de yüz kere okurum.
Gece Yarısı Güneşi
Gece Yarısı GüneşiStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 20202,134 okunma
Büyümeye başlayınca insanın aklı her şeyi daha net görüyor. Benim için bu dönem ergenlik yıllarım oldu, on yedi, on sekiz yaşlarım falan. Büyüyen bedenimle birlikte gelişen beynim acı gerçekleri çat diye vurdu suratıma. Yıllardır 'annem babam beni istesin, varlığımı keder gibi değil kutlu bir haber gibi görsünler' diye didinen ben, anneme babama gram yaranamamış ben, çocukluğum bir adım boyu yol alamadığım bir uğurda harcanmış olan ben, evin stres topu, dayak arsızı, semer yükleneni, eşek sıpası yine bendim.
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Sana, beni hiç tanımamış olan sana..."
Stefan Zweig'in okuduğum ilk eseriydi. Yazarla tanışmamız güzel başladı. Kendimden bir şeyler bulduğum bir eserdi, sahi aşk neydi onu birkaç saniyeliğine de olsa görmek için kapı arkasında bekleten miydi yoksa onu yok saydığı hâlde hâlâ delice sevmek miydi, sahi aşk neydi yoksa uğruna delirmek miydi, aşkı bana tekrardan sorgulatan bir kitaptı. Kitabı okurken ergenlik yıllarım geldi aklıma. 13 yaşında bir kız çocuğu ve aşk. Belkide aşk bir duygu değil de saplantıdır. Sevmek değildir belki de körü körüne bağlanmadır. Kitabı severek okudum ama okurken tarifsiz bir hüzün doldu yüreğime. "Sana, beni hiç tanımamış olan sana.." diye başlayan bir mektup ve bilinmeyen bir kadın, okurken bir şeyler koptu sanki içimden. Kendi yanlışlarımı hatırladım okudukça, sevilmediğimi bile bile sevgi bekleyişlerimi, deli gibi severken buna karşılık yok sayılışlarımı hatırladım. Aşk güzel şey ama karşılık bulunca güzel, doğru kişiyle güzel. Belki de hepinizin aklından geçmiştir sizi hiç tanımamış olan ona bir mektup yazma fikri. Güzel bir eserdi, keyifli okumalar...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Venedik Yayınları · 2019227bin okunma
Ondan hoşlanıyordum tabii ki ve kız arkadaşım olduğu için de minnettardım. Eğer benimle olmamış olsaydı, ergenlik yıllarım kupkuru ve renksiz geçecekti.
Çocukluğum pop çağı, ergenlik yıllarım arabesk çağı, gençlik dönemi rock çağı, malumunuz şimdi orta yaşımda Blues çağındayım ve ileri yaşlarımı da jazz ya da klasik müzikle tamamlayacağım.
504 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SERENDİPÇE Lise yıllarınızı nasıl hatırlarsınız? Benimkiler hem deli gibi ders çalışma ve arkadaşlarla her fırsatta eğlenme arasında geçen yıllar olarak aklımdaPeki size ister çok geride kalsın, ister yenilerde olsun lise yıllarınızı yüzünüzde tatlı bir tebessümle hatırlatacak bir kitap önersem?️ Sare, birkaç yıldır gizliden gizliye sevdiği
Serendipçe
SerendipçeDilara Peksaygılı · Aspasia · 202131 okunma
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.