Şimdiyse "binlerce hiç kimseydi" Tek başına bile değildi. Çünkü tek başına olmak bir sağlam varoluştu ve bakım isteyen bir şeydi.
Artık daha fazla böyle yaşayamazdı. İçindeki, o sadece ve sadece, kendisine ait olan özü ortaya çıkarmak ve onu yaşatmak istiyordu. Çünkü böyle, birden fazla ve kendisinin olmayan ve gerçek mi sahte mi, olduğunun ayırdına varamadığı kişilikleri taşıyordu, sıkıntılı bir yük gibi... Peki, gerçek ve sadece ona ait bir özü var mıydı ki onun? Varsa, neredeydi ve kimdi o? Öylesine çok maske kullanmış, öylesine çok değişik kalıplara girmiş, şekil değiştirmek zorunda kalmıştı ki gerçek niteliğini yitirmiş olarak duruyordu. Belki de hiç olmadığı korkusuna kapılıyordu arada bir.
Reklam
Hem şu aralar, kendime yeni dengeler kuracak gücü bulamıyorum kendimde.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.