1950 'li yıllarda Erzurum'un Sadık Efendi diye bir müftüsü varmış, bizim büyüklerimiz bu müftü Efendi'nin hatıralarını sürekli anlatırlar. Sadık Efendi'nin en büyük özelliği ne zaman Hz. Peygamber' in (sallallahu aleyhi ve sellemin) adını ağzına alsa dilini dudaklarının kenarında sürmesiymiş. Bir gün merak edip sormuşlar: "Müftü Efendi neden Hz. Muhammed deyince böyle yapıyorsunuz?
Sadık Efendi demiş ki:" Efendimiz'in adı ağızlara şerbet ve şekerdir. Ben onun adını andıkça ağzım tatlanıyor, bunun için böyle yapıyorum. "
Sayfa 9 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Bugün bu ölçütler değişti mi emin değilim (!)
Çalışkan öğrenci demek, koşmaz, oynamaz, atlayıp sıçramaz, ağırbaşlı, efendi çocuk demektir. Hatta biraz sünepe, sümsük bile olur. Bu yüzden ben kimi öğretmenler ve subaylarca yadırganan bir çocuktum.
Sayfa 167Kitabı okudu
İçindeki Efendi, tüm etkileşimlerin de ilk kârı senin kazandığını emin olmak ister. Aksi taktirde etkileşim olmayacaktır.
Sayfa 61Kitabı okudu
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
M. Emin Saraç Hoca Efendi vefat etmiştir. Allah rahmetiyle muamele etsin.
Herkesin hûyu ve tabîatı hayatta iken cenneti ve cehennemidir.
Sayfa 55 - H YayınlarıKitabı okudu
"Bir derdin var mı Tuğrul Bey oğlum?"demek zorunda kaldı arzuhalci sonunda."Bir değil birçok da, hangisinden başlasam diye düşünüyorum Emin Efendi."
Sayfa 153Kitabı okudu
