"Yeryüzünde ne var ise göklerde de onun karşılığı durur evlat. Doğru dedin.. Gök ayna, yer su misalidir, birbirlerinde birbirlerinin şavkını seyreylerler. Yer ile Gök... Birbirlerinde birbirlerini o kadar çok seyrettiler ki birbirlerine benzediler, birbirlerine ilhak oldular. Vakit geldiğinde, elbiselerimizi üzerimizden çıkardığımız gibi dünyayı bırakır, beka alemine geçeriz. Kimine süslü fistan düşmüştür, kimine sert aba, bazılarına ipek, bazılarına kendir ipinden örme hırka, kimininki yerleri süpürür, kimiyse halince örtüneceği kadarını yüz yıl arasa bulamaz.. Dünya, dünya dediğin, işte bir fistandan ibaret. Kaldırıp koyarsın kenara, vakit eriştiğinde ; yerden göğe çıkarsın, sudan aynaya geçersin. "
Sayfa 45Kitabı okudu
"Vardığı, varacağı hiçbir menzile, sadece kendisi olarak çıkıp dayanmaz insanoğlu... Ceplerimiz, çekmecelerimiz, bavullarımız ve kalplerimizdeki binbir odayla gideriz bir yerden diğerine... Gittiğimizi sanırız. Oysa doğru kelime, gitmek değil, taşımaktır der arifler... "
Sayfa 15Kitabı okudu
"Yolcuya düşen yürümektir, kaderimizde ne varsa o çıkacaktır karşımıza."
Sayfa 9Kitabı okudu
Meryem, annedir. Allah’ın Kelimesi’ne annelik etmek üzere seçilendir.
Meryem’in, oğlunu tutan elleri toprağın üzerinde durur.
Meryem kuldur! Rabbine yakın olandır.
O, Meryem’dir.
“Sabır, sadece zorluklara tahammül etmek değildir. Sabır, gücümüz yettiği halde zalim olmamaktır.” Derdi sık sık evlatlarına…
Sayfa 29Kitabı okuyor
