Silahı neden kendisine çevirdiğini ise bilmiyoruz. Belki ölüm ona, varoluşunun veremediği mutlak bir şifa olarak göründü. Bu denli sevdiği yaşamı terk etmedi, yaşamın öteki yarısına giden yolculuğa çıktı. İsteyen buna delilik de diyebilir.
Bu yapıtlara dikkatle yaklaşanlar, bunları yaratan kişinin dünyadaki mutluluğu derinlemesine hissettiğini sanır. Kısaca bu resimleri gören, Van Gogh'u, yalnızlığın, parasızlığın ve hastalığın köşeye sıkıştırdığını düşünemez.
Reklam
"...Kendime soruyorum, neden gökyüzünde ışıldayan bu noktalar, Fransa haritasındaki gibi ulaşılabilir olmasın? Trenler bizi nasıl Trascon ya da Rouen'e ulaştırırsa, ölüm de bizi bir yıldıza ulaştırabilir"
Yalnız krizleri sırasında acı çekmesi ve bu acılardan kurtulur kurtulmaz şunları dilemesi de hayli ilginçtir: "İyice belirginleşen hastalığım, henüz Paris'teyken içime yerleşmeye başladı. Yaşama dair inancımı yitirmedim, aksiliklere rağmen inatla, yaşama isteğini sürdürme gayretindeydim. Aslında yaşam felsefem şuydu: "İşte mutluluk ve mutsuzluk arasındaki fark! Ölüm ya da yok olmak. Ölüm de yaşam kadar yararlıdır..."
Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten. Dünya barışı için bütün politikacıları öl*ürün. Halklar birbirleriyle anlaşır zaten.
96 syf.
·
Puan vermedi
Dada Dünyasıyla Tanışmak
Mantıkla birleşmiş olsaydı sanat ensest içinde yaşardı kendi içinde kendini becerek...kitap bu vurucu ve sert sözle giriş yapıyor Dada dünyasına peki dada nedir nerede çıkmıştır ? Dada Almanya ' da 5 Şubat 1916 ' da Cabaret Voltarie in kuruluşunda ortaya çıkmış bir yapıdır Birinci dünya savaşının içine doğmuş bir akım olduğu için
Dada
DadaÖzkan Eroğlu · Tekhne Yayınları · 20147 okunma
Reklam
122 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.