Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş:
مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِي عِنْدَ فَسَادِ أُمَّتِي فَلَهُ أَجْرُ مِأَةِ شَهِيدٍ
Yani "Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."
...
قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللهُ
...
Aynen böyle de şu âyet-i kerime der ki: "Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa Habibullah'a ittiba edilecek. İttiba edilmezse netice veriyor ki: Allah'a muhabbetiniz yoktur." Muhabbetullah varsa netice verir ki Habibullah'ın sünnet-i seniyesine ittibai intac eder.
Evet, Cenab-ı Hakk'a iman eden, elbette ona itaat edecek. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en müstakimi ve en kısası, bila-şüphe Habibullah'ın gösterdiği ve takip ettiği yoldur.
Günlerden bir gün, Sigmund Freud diye bir doktor çıkmış ve ferman buyurmuş:
“Kim ki bundan sonra kendisine sevdalana, ona Narcissus'un takipçisi dene!" O gün bugündür, kendisini pek sevenlere 'narsist' denilir olmuş.
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.