Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
·
Puan vermedi
Milan’a Mektup
Sevgili Milan, Beni bu mektubu yazmaya iten şey kitabın oldu. Okurken “aslında ne anlatmak istiyor” diye düşündüm. Bazen Freud gibi bazen bir yurtsever bazen de yazar gözüyle baktım yazdıklarına. Enine boyuna incelemek anlamlandırmaktı niyetim. Sonunda anladımki yazdıkların aslında bir isyan bir iç döküş. Böyle olmasını umuyorum çünkü 20. yüzyılda bu içerikte bir kitap sapkınlıkla ilişkilendirilebilir. İçindeki boşluğu cinsellikle doldurduğun sanılabilir. Belki de öyledir, ben iyimser yaklaşıyorumdur. Olur olmadık her hikâyeye cinsellik katmaktan zevk duymuşsundur yazarken. Okuyucuyu rahatsız eden bir tarz mı? Yoksa daha çok okuyucuya ulaşmak istediğin bir tuzak mı? Bu iki soru arasında gidip geldim. Kesinlikle dili kullanma yeteneğin var. O yüzden bir kitabına daha şans vereceğim. Ancak başkalarına önerir miyim bilemiyorum. O denli etkileyiciliği yoktu. Belki de bu kitapla tanışmamız şanssızlıktı. Fikrim değişirse tekrar yazacağım. Sevgiler, M.
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
Gülüşün ve Unutuşun KitabıMilan Kundera · Can Yayınları · 20191,103 okunma
Yıldızların sonsuzluğu düşünülür de, babanın kendi içindeki sonsuzluğuna aldırış bile edilmez.
Reklam
“Hiç çekip gitmek istediği duymadınız mı içinizde? “Elbette,” diye itiraf ediyor. “Müthiş bir gitme isteği var içimde, ama nereye?” “Her şeyin bir meltem gibi hafif olduğu bir yere. Orada eşya ağırlığını yitirmiştir. Orada pişmanlıklar yoktur.” “Eşyanın ağırlığı olmayan bir yerlere gitmek.”
Sözcüklerin ağırlığıyla ne işi var? Onun içinde yanıp tutuşmuyor mu?
Aşk şiirdir, şiir aşktır ve anlamak ötekisiyle kendisini birleştirmek ve onda yanmaktır.
Anlamak karşısındakiyle kendisini karıştırmak, onda kendisini bulmaktır.
Reklam
Kendi iç zavallılığımıza karşı kullanılan en alışılmış reçete, aşktır. Çünkü gerçekten sevilen bir kişi zavallı olamaz. Çünkü bütün zayıflıkları, aşkın sihirli bakışıyla bağışlanır.
Herkes ilgisiz bir evden içinde görülüp işitilmeden yok olup gideceği düşüncesiyle acı çekmektedir. Bu yüzden, daha vakit varken, kendini sözcüklerden oluşan bir evrene dönüştürmek ister.
Kitaplar yazan biri için söz konusu ya heptir ya hiçtir (kendisi ve bütün ötekiler için tek bir evren). Oysa, kimseye her şey olma olanağı verilmediğine göre, kitaplar yazan, bizler birer hiçiz.
Yazıyorum ve düşünebiliyor musun, bana daha ne yazdığımı sormadı bile. Artık birbirimize anlatacak hiçbir şeyimizin olmadığını anladım.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.