Avrupalı iktisatçılar "merkantilizm" zihniyetinden yakalarını ancak 18. yüzyılda kurtarırlarken, İbn Haldun bir milletin zenginliğini kıymetli madenlerin değil, çalışmanın oluşturduğunu kaydeder.
Eğer bir olayın hakikat oluşu, buna şahitlik eden tanıkların sayısına göre belirlenecek olsaydı, ortaçağ'da şeytanın varlığı, herhangi bir tarihi şahsiyetin varlığından daha sağlam bir temele oturtulmuş olurdu.