Son dönemlerde sık sık karşılaştığım ve artık merak ettiğim bir betik ile geldim. Arka kapağı okuyunca belleğimde canlanan konu akışı başka olsa da içeriği güzel.
Nuh Tufan bir albinodur ve özel bir tür hastalığı vardır. Bu da ona yaşamı biraz renkli kılmaktadır aslında çünkü yalnızlıktan bıkmış. En yakın Arkadaşı İbrahim Kurban ile takılmaktadır. Bir gün usuna çılgınca bir düşünce gelir ve gazeteye ilan verir. Para getirir bu iş. Daha sonra ise bir dublör işine girerler ki asıl hız orada başlıyor.
Ferruh Ferman bebek bezi kralıdır ama isteyerek değil. Bu yüzden b.ka batmış durumdadır. Hem gerçek hem yan anlamıyla. Gazetedeki ilanı görür ve eş sürede iki yerde olma düşüncesine bayılır. Ve öyle de olur. Kurgu git gide karmaşık bir sarmal duruma gelir. Nuh bir kıza aşıktır. Ancak söyleyemez. İkisi yanyanadır ama o denli de uzak.
İşlerin sarpa saracağı anlaşıldığında yeni bir tasarı gerekir. Kurguya girenlerin ağzından da okuduğumuz betik, kendi içinde çözüme kavuşuyor. Güzel ve akıcı idi. Adlar özenle seçilmiş. Umur Samaz, Su Samaz, Başak Tör gibi güldürü ögeleri iyi dokunmuş. Aradaki derin düşünce atıflarını beğendim. Bir yandan da sorgulama yapan bir betik olmuş. Ucundan bilimkurgunun suyuna ekmek banmış. Görevimiz tehlike kokusunda, harmanı güzel, tadı lezzetli, dumanı ise sizi saran bir betik. Öneririm