YENİ MEKÂN KONUR SOKAK Töre İdarehanesi Dündar Ağabey için çıkartılan özel sayının hazırlıkları Kızılay Konur sokakta Töre'nin yazıhanesinde hazırlanmış. Ankara'ya döndüğümde İbrahim ve Sadi ağabeyler de o büroya gidip gelmeye başlamıştı. Ben zaten sekiz aydır geceleri orada kalmaktaydım. Böylece Balgat ve Dışkapı'da yaşanan tuzlu maceralar kapanmıştı. Töre dergisi ve Devlet gazetesi temmuz ayından itibaren aynı mekânı kullanmaya başladılar. Bu iki derginin ortaklığında Töre-Devlet yayınevi kurulmuş, ilk kitabı da Necmettin Hacıeminoğlu'nun Milliyetçi Eğitim Sistemi olmuştu. İkinci kitap olarak Dündar ağabeyin yazılarının toparlanması ile Mesele oldu. Mesele'nin hazırlanması, yayını vs. tamamen Mahir'in gayretleri ile olmuştur. Konur sokağa gelişimizle birlikte Meriç Coşkun arkadaşımız da Orman Bakanlığındaki mesai saatleri dışındaki zamanını bizimle birlikte burada geçirmeye başlamıştı. Daktilo yazımı ve tashihlere yardımcı oluyordu. Töre dergisi Emine Işınsu sahipliğinde İskender Öksüz kontrolünde ve Mustafa Karapınar'ın büro yönetiminde çıkıyordu. Burada bir oda Emine Işınsu'ya, bir oda da Töre dergisine verildi. Bir oda Sadi Somuncuoğlu ve İbrahim Metin'e tahsis edildi. Sadi ağabey gazetenin genel yayın müdürlüğünü resmen üstlendi ve devamlı büroda bulunmaya başladı. Somuncuoğlu o dönemlerde ayrıca MHP Genel Sekreter Yardımcılığı görevini de sürdürmekteydi. Devlet'te çalışan olarak sadece ben vardım.
Yeni Bir Matbaa ve Tipo Baskıya Geçiş: Emel Matbaacılık Güneş Matbaacılık'ta üç buçuk yıl süren dizgi baskı macerasından sonra 15 Mayıs 1972 tarihinde 145. sayı ile yeni bir döneme giriyorduk. Gazete yeni bir baskı tekniği deniyordu. Rotatif baskının bozukluğu çok şikâyetlere yol açmıştı. Zaten Güneş Matbaacılık da "taahhütlerimizi tam
Reklam
Cumartesi Günleri Sohbetleri: Devlet gazetesinin bürosunun olduğu KÜBİTEM'in sohbet bakımindan en canlı olduğu zaman cumartesi günü öğleden sonralarıydı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün mesai yapılırdı. Okulundan çıkan öğretim üyesi, öğretmen, öğrenci ile bürokratlar KÜBİTEM’e uğrarlar ve birer sohbet halkası oluştururlardı. Bunlar:
Kübitem Mutfağında Pişenler: KÜBİTEM’in mutfağında sadece çay ve bulgur pilavı mı pişiyordu? Elbette ki değil. KÜBİTEM'in mutfağında pişen en güzel yemek Töre dergisi olmuştur. Devlet gazetesi haftalık olarak çıkıyordu ama sayfa sayısı ve siyasi yapısı dolayısıyla araştırma konuları ile fikir ve edebiyat yazılarına yer veremiyordu. KÜBİTEM'de yapılan toplantılarda yeni bir dergiye ihtiyaç duyulduğu dile getiriliyordu. Halide Nusret Zorlutuna'nın kurucusu olduğu Ayşe dergisi, kızı Emine Işınsu tarafından çıkartılıyordu. Yapılan istişareler sonucunda Ayşe dergisinin adının değiştirilerek Töre adı altında Emine Işınsu'nun sahipliğinde çıkarılmasına ve Türkiye çapındaki üniversite hocaları tarafından desteklenmesine karar verildi. Töre’nin çıkışından önce ve çıktıktan sonra Dündar Taşer sık sık İstanbul'da hocalar ile toplantılar yapmaya giderdi. O dönemde İstanbul, yazar kadrosu olarak daha diri ve üretkendi. O günkü unvanları ile: Doç. Dr. Erol Güngör, Doç. Dr. Mehmet Eröz, Doç. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu, Dr. Birol Emil, Dr. Mertol Tulum, Asist. Tevfik Ertüzün, Asist. Eyüp Aktepe, Dr. Mustafa Kafalı, Dr. Mustafa Erkal, Asist. Enis Öksüz devamlı yazma sözü veriyorlardı ve yazdılar da. Töre, çok kısa zamanda okurlar tarafından tutuldu ve Türkiye'de milliyetçi-ülkücü bir entelektüel topluluğunun doğmasına vesile oldu. Töre'nin yayın hayatına girmesi ile birlikte Devlet gazetesi de kendi ayaklarına kurşun sıkmış oldu. O güne kadar zaman zaman Devlet'e yazan bu yazarlar o günden sonra Töre'de yazmaya başladılar. Bu da Devlet gazetesinin yazar kadrosunun zayıflamasına sebep oldu.
İşte dilini bilen, seven ve sayan hiç kimse, orijinal görünmek yahut yenilik yaratmak hevesi uğruna Türkçeye kıyamaz. Ona faydalı hizmetlerde bulunmak istiyorsak önünde saygı ve itaatle başımızı eğelim, inceliklerine dikkat edelim.
Dil öyle sihirli bir varlık öyle mükemmel ve hassas bir sistemdir ki onun sihrine akıl erdiremeyiz.
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.