“Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü makul ve mantıklı bir ilkeydi. Türkler harb etmesini bildiği gibi sulhu yaşatmasını da bilirdi. Atatürk bunu uyguladı.
Başında Baltacı bulunan ordunun Prut bataklıklarında elde ettiği zaferi gözönüne getiriniz. Bir de yine aynı Baltacı'nın namı diğerle Moskof'la imzaladığı muahedeyi değerlendiriniz. Gazi Osman Paşa Plevne'yi kazandı. İftihar ederiz. Mohaç gibi, Niğbolu, Kosova gibi Plevnede dünya durdukça ırkımızın fazileti, yiğitliğinin unutulmaz
Dünyada her şey, ama akla gelebilen her şey, ham madde kaynaklarına bağlıdır. Harb ve Sulh, ham madde kaynakları üzerinde ve bu kaynakların bulunduğu sahalar civarında cereyan eden gizli ve korkunç bir takım mücadelelerin eseridir. İnsanlar, yaşamak için kuvvetli olmak lüzumunu daha ilk ve iptidaî insanın klan olarak teşkilâtlandığı devirlerden itibaren anlamış ve kuvvetlenmenin yollarını aramıştır.
Sayfa 7 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu