Yerle, gökle, ağaçla, dereyle konuştu. "Bunca hasret hep benden mi çıkıyor? Yok, hayır, bana bu ateşi salan sizsiniz.
Ey toprak, ey dere, ey yaldızlı bulutlar, şimdi siz de bu acıyı benimle berâber taşıyın! Söyleyin benimle birliksiniz değil mi?"
Başını kaldırıp keskin aya niyaz etti: "Bana Sinan'ı gönder, şimdi... Hemen şimdi..."