“Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin, herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden olacaksın, önüne sonsuz engeller yığılacaktır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin!”
Bir insan her konuda bilgi sahibi ve her konuda haklı olur mu? Oluyormuş…
“Aile arasında yaşayanlar pekalâ bilirler ki, sağdan soldan pek saf ve samimi ihtarlardan kurtulamazlar. Bu vaziyet karşısındaki iki hareket tarzından birini seçmek zaruridir: Ya itaat, yahut da bu ihtar ve nasihatleri hiçe saymak. Bence ikisi de doğru değildir: İtaat nasıl olur? En aşağı benimle yirmi, yirmi beş yaş farkı olan anamızın ihtarlarına itaat geçmişe dönmek olmaz mı? İsyan etmek, faziletine, iyi niyetine, yüksek kadınlığına inandığım anamın kalbini ve anlayışlarını altüst etmektir.”
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Hadi gelin tarihin tozlu sayfalarını birlikte göz atalım. Tripoliçenin külleri; Kaymakam Mete'nin yarım kalmış hikayesinin başlangıcı . Mete çok küçükken polisler, bir dilenci çetesinin elinden kurtararak sosyal hizmetler yurduna gönderiliyor. Sahaf Müşfik Baba ile yolları da bu yurtta kesişiyor. Ve Müşfik baba
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 040 okunma
“Ağır ve kati bir kararın doğruluğuna inanmak için durumu her köşesinden incelemek lazımdır.”
Reklam
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.