Alimler Meclisi sadece var olan şeyleri bildiğimizi, onun için, herkes tarafından bilinmeyen şeylerin var olmadıklarını söylerler. Fakat bizce alimler kör. Bu dünyanın sırları herkese açık değil, sadece onları arayanlara ve bulmasını bilenlere açıktır.
Biz yalnız olmak ve öğrenmekten başka hiçbir şey istemiyoruz.
Sayfa 21 - Plato Film Yayınları. Ama Çevirmen: Şerif Yıldız
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Rand - Ego inceleme
Öncelikle kitabın adı onceden Anthem’di. Rand bu kitabi bir düstur olarak tanımlamış , Ego olarak degistirilmesi sanki spoiler gibi olmuş , keşke Anthem olarak kalsaymış Roman tarzında ve bir distopyayı anlatan Rand , karakterlerine isim vermemis çunku kollektivist yapilarda bireylerin değil yapının onemi vardir bundandir ki bireyler onemsizdir ve isimlerinin olmasina da gerek yoktur Baya surukleyici ve tek okuyuşta bitirilen bir kitap , Rand’ın edebi yönünü baya begendim Rand’ın değindiğini konular ise *Doğal haklar *Bireycilik ve Kollektivzm *Özgürlüğün ve hakların kaynagı Kitap bu üç ana tema üzerinde duruyor ve bunları sistemlestirdigi kendi felsefesi olan “Objektivzm” adı ile yorumluyor Açıkçası “Objektivzm” ile ilgili temel bilgisi olmayan biri bile çok rahat okuyabilir nitekim Objektivzmin dayandığı temel esaslardan biri de bireyciliktir
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ayn Rand
Ayn Rand
Özgür Aslan
Özgür Aslan
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve HaysiyetiAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20071,430 okunma
Ilk çağlarda insan tanrilara esirmis. Bu esaretin zincirlerini koparmayı zamanla başarmış. Sonra krallarin esiri olmus. Fakat onlarin da zincirlerini koparmis. Bu sefer dogumunun, ecdadinin, irkinin esiri olmus. Ne var ki bu zincirleri de koparmas o kadar uzun sürmemis. Bütün kardeslerine ne tanrıların, ne kralin, ne de diger insanlarin elinden alamayacagi bir hakka sahip oldugunu bildirmis. Karsisindakilerin sayisi ne olursa olsun bu hakki kimsenin ondan alamayacagin söylemis. Çünkü sahip oldugu hürnyetini en tabi hakki olarak kabul ediyor ve bu hakkin üstünde baska bir hak tanimiyormus. Ve insan, iste, asirlardan beri kanı ile sulanan hürriyetin eşiğinde durmuş. Rand’ın “Doğal Hak” tanımının hicbir kollektivist yapı/unsur ile sınırlandıralamayacagini anlatmaya calistigi bu paragrafta Doğal haklarımız vardır , bunlar mulkiyet hakkı , ifade özgürlüğü, sözleşme özgürlüğü gibi haklardır ve kral (devlet) , din (dogma) , ırk (milliyet) gibi bireyi degil grubu oncelik halinde görüp bu gurubun onceligine gore sınırlandirmalari veya düzenlemeleri meşru/dogal gören her türlü kollektivist yapıya karşı olduğunu söylemistir
Biz, "Meclisin bu kuyudan haberi yok, onun için de yasak olamaz," diye cevap verince "Meclisin bu kuyudan haberi olmadigina göre, içine inmeye izin veren bir kanun da olamaz. Kanun tarafindan izin verilmemis olan her sey yasaktır” diye cevap verdiler. Rand burada güzel bir noktaya değinmiş , insan ozunde özgür olup sonradan rızai anlasmalar ile mi sınırlar cizer yoksa insan özünden itibari ile sınırları olup rizai anlasmalar ile mi özgurluklerini belirler? Yani pratige dokmek gerekirse , kanun koyucu neyin ozgurluk oldugunu sayip tek tek belirtir mi (insan özünde özgür değil anlayisi) Yoksa neyin ozgurlukolmadığını sayip tek tek belirtir mi (insan ozunde ozgurdur anlayisi) Tabii ki Rand’a göre insan , insan oluşundan dolayı özgürdür ve hakları vardır.Bu haklar hicbir olusum tarafindan kendisine bahşedilemez cunku insan olusundan dolayi dogdugundan itibaren bu haklara ve hurriyetlere sahiptir
"Talebeler Evi'ni terk ettiginiz vakit hangi iste çalismak isteyeceginizi aklinizdan bile geçirmek cüretinde bulunmayiniz. Meslekler Meclisi'nin sizler için sectigi isi yapacaksiniz. Çünkü Meslekler Meclisi akhselimi ile kardeslerinizin size nerelerde ihtiyaci oldugunu, sizin o degersiz küçük kafalarinizdan daha iyi bilir. Ve eger kardesleriniz tarafindan size ihtiyaç hissedilmiyorsa vücutlarınizla dunyaya yük olmaniza higbir sebep yok." Rand’ın burada anlatmak istediği Kollektivist yapılarda neyin öncelik olup olmadığı veya birey için neyin faydalı olup olmadığını belirlemek bireyde değil, toplumdadır(kollektivist yapidadir) Bunu belirleme gorevini gunumuzdeki devletlerde şu şekillerde gorebiliriz 1)Devletin işletmelerindeki personel/memur belirleme/işe alma araciligiyla bireylere bir meslek grubu belirlemesi 2)Devletin eğitim sistemi ile bir standart çizip o standartı bireylere dayatması sonucu meslek secimlerinde bir kac meslegin bulunmasi
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.