Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
Aramızda Nevrotik Olmayan Var Mı?
Biraz elimde sündükçe sünen, her sündüğünde de üstüme yapışan bir kitap oldu. Öyle bir dönemde okuyorum ki kitabı nevrotik değilsem bile artık kesinlikle nevrotiğim. Yazar, okuyanın kendini nevrotik olarak tanımlayacağını düşündüğü için eserin sonunda nevrotik diye kime dendiğini açıklamış. Evet, sosyolojik ve çağımızın dinamikleri açısından hepimizde birtakım nevrozlar baş gösterebiliyor. Burada önemli olan bu nevrozların bizi ve çevremizi ne derece etkilediği. Büyüdüğümüz çevre, yaşadığımız tecrübeler bizlere devamlı olarak bazı izler bırakıyor. Bunların bir kısmı geçiyor ama bir kısmı kişiliğimize olumlu ya da olumsuz etkiler bırakıyor. Bazen rekabet hırsı bazen ise öfke nöbetleri olarak karşımıza çıkan bu kişilik nevrozlarının şiddetleri ve temelleri bizim için son derece önem arz ediyor. Kişisel gelişim açısından da önemli olan Çağımızın Nevrotik Kişiliği, her bölümde okuyana bir aydınlanma yaşatıyor. Yakın çevremiz ve kendimiz açısından davranış analizi yapmamızı kolaylaştırıyor. Tek eksiği, keşke bunlar için neler yapılabilir hakkında da geniş metodlar sunsaydı. Ama tabii ki kitap okuyanı tedavi etme amacı gütmüyor. Psikolog fiyatları bu kadar almış başını gitmişken keşke gütseydi diyorum.
Çağımızın Nevrotik Kişiliği
Çağımızın Nevrotik KişiliğiKaren Horney · Sel Yayıncılık · 2020945 okunma
Yaşam, verdiği tüm mutluluklara karşın aynı zamanda önlenemez bir trajedidir.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Eğitim görmüş her kişi, normal diye bakılan her şeyin değişkenlik gösterebileceğini bir dereceye kadar bilir.
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Karen Horney
Karen Horney
Çağımızın Nevrotik İnsanı
Çağımızın Nevrotik İnsanı
Honey, kitabında nörotik kişiliğin gereksinimlerini 10 başlık altında toplamıştır. Bunlar sevgi, yönetecek birini arama, yaşamını kısıtlama, güç kazanma, başkalarını sömürme, prestij toplama, kendini beğenme, kişisel başarı, mükemmele erişme ile bağımsızlık ve yeterlilik gereksinmeleridir. Bu yaklaşımına göre nörotik kişiliğin sevgi gereksinmesi insanlara yönelik olmanın, bağımsızlık ve yeterlilik gereksinmesi insanlardan uzaklaşmanın, başkalarını sömürme gereksinmesi insanlara karşı gelmenin örnekleridir. Horney'e göre sağlıklı insanla nevrozlu arasında niteliksel değil, niceliksel farklılıklar vardır. Çatışmanın insanın yaşamında kaçınılmaz olduğunu S.Freud ve Jung'un görüşlerine karşı Horney, Adler gibi, nevrozun toplumdan kaynaklandığını ileri sürer. Ona göre mutlu çocukluk geçirmiş bir kişi kendini güvende hisseder, çocukluğu mutsuz geçen ise kaygılarını yaşamın sonuna dek taşır. Bu değerli kitabı okuduğunuzda günümüzün nevrotik insanını daha iyi tanıyıp, anlayacaksınız. İçinde kendinizide değerlendirme imkanını bulacaksınız.
Çağımızın Nevrotik İnsanı
Çağımızın Nevrotik İnsanıKaren Horney · Mert Yayıncılık · 1997945 okunma
Karen Horney'in kuramı, erken çocukluk yaşantılarının yetişkin kişiliğini etkilediği konusunda temelde Freud'un düşünceleri ile benzerlik gösterse de kişiliğin nasıl şekillendiği ile ilgili Freud'un düşüncelerinden farklılaşmaktadır.
Sayfa 275 - Pegem AkademiKitabı okudu
Karen Horney'in insan doğasına bakış açısı iyimserdir.
Sayfa 274 - Pegem AkademiKitabı okudu
Reklam
Gurur, ağırlıklı olarak, hiçbir şeye ya da hiç kimseye ihtiyaç duymamak anlamında, kendine yeterliliğe yoğunlaşmışsa herhangi bir duyguyu ya da ihtiyacı itiraf etmek dar bir kapıdan geçmek için eğilmek kadar dayanılmazdır.
Görkem Arayışı
Potansiyelimize ulaşmak için çalışmak, gelişim kuramcısı Karen Horney'nin "görkem arayışı" diye adlandırdığı duruma dönüşürken, neyin gerçek olduğundan çok neyin ideal olduğuna dair daha fazla şey öğrenmiş oluruz. Belki de tam olarak bize uygun olanı bulmadan önce, üzerimizde mühendis olma baskısını hissediyoruz. Anne babamız bize nasıl olduğumuzdan çok nasıl olmamız gerektiğini anlatıyor. Ya da Facebook yirmili yaşlarımızın olduğundan çok daha iyi görünmesi gerektiğini söylüyor. İdeallerimizin peşinde koşarken kendimizle ve dünyayla ilgili gerçeklere yabancılaşıyoruz.
Sayfa 83 - KoridorKitabı okudu
Değer
… kendi kendini analiz etme yetisine sahip olan insanlara çekici gelen ve yapisal olarak daha az nesnel, buna karşın daha manevi, bir o kadar da gerçekçi olan bazı kazançlar vardır. Bu kazançlar, iç yapısal güçteki ve özgüvendeki bir artış olarak özetlenebilir. Her başarılı analiz özgüveni arttırır ama bir ülkeyi tek basina, kendi girişim gücüyle, kendi cesareti ve direnme gücüyle ele geçirmis olmann içerdigi belli bir ek kazanç da vardir: Analizeki bu etki, yaşamın diğer alanlarında olanla aynıdır. Bir dağda , gösterilen bir yola koyulmaktansa kendi başına bir yol bulmak, ortaya konan işin ve sonucun aynı olmasina karşın, insana çok daha büyük bir güçlülük duygusu verir. Böyle bir başarı haklı bir gurur yaratmakla kalmaz, ayrıca kılavuzsuz kendini yitik hissetmek yerine yaşamın sorunlaryla gögüs gogüse carpisma yetisine dayanan nesnel bir güven duygusu da yaratır.
Bu
…bir gerçek derinlemesine ürkütücü olsa bile, sağlıklı bir korkuya benzer bir şeyin var olduğudur. Örneğin bir insan sinsice öz-yıkıma sürüklendiğini algılarsa, bu itkiyi net olarak algılaması, bunun sessizce etkinlik göstermesine göz yummasından çok daha az tehlikelidir. Algılama ürkütücüdür ama bu, bireyde bir yaşama iradesi olduğu sürece, karşı eyleme geçecek olan öz-koruyucu enerjileri mutlaka harekete geçirecektir. Ve eğer bir insanda yeterli yaşama iradesi yoksa, analiz olsun ya da olmasın, nasıl olsa yıkılacaktır. Benzer bir düşünceyi daha olumlu bir açıdan dile getirecek olursak: Eğer bir insan kendine ilişkin bir gerçeği keşfedecek yeterli cesareti göstermişse, cesaretinin onu sonuna kadar götürebilecek ölçüde güçlü olduğuna rahatlıkla güvenebiliriz. Onun bu kadar ileri gitmiş olması gerçeği, kendisiyle yüzleşme iradesinin, onu ezilmiş olmaktan alkoymaya yetecek kadar güçlü olduğunu gösterir. Ama bir sorunu yakalama ve bunu çözme ve bütünlestirme arasindaki dönem kendi kendine analize uzayabilir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.