Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana düğün var demedim miydi? İşte düğün başladı. Sen ve bütün Çinliler davetlisiniz. Bu düğün biraz kanlı olacak ama ne yapalım? Türk düğünü böyle olur.
Bize acı veren şeyleri öğrenmeye can atarız.
Sayfa 19
Reklam
Sen, zamanla yaralar iyileşir, duvarlar insanı saklar sanıyorsun, ama öyle değil, öyle değil. Bir şey insanın yüreğine yerleşince kimse onu yerinden sökemez.
Sizin gözyaşlarınız, gözden gelen yaş sadece; benim gözyaşlarımsa, yalnız kaldığım­ da akacak, tabanlarımdan, köklerimden fışkıracak ve kandan daha kızıl olacak...
Sabah kuşları yırtınıyor ağaçlarda. Gece can çekişiyor taşların kenarında. Gel karanlık köşeye gidelim, seni sonsuza dek seveyim, ne insanlar umurumda benim, ne de kustukları zehir...
Küçük bir yılanı ezer gibi öldürmek istemiyorsan beni, ver ellerine yeni gelinin namlusunu tüfeğinin. Ah, bir ateş, bir ağıt kemiriyor beynimi! Dilime camlar batıyor sanki!
Reklam
Ağır ağır ölsünler ama. Kanın hafif ıslığı dolsun ellerime. Bak, külden vadilerim uyandı bile, o zonklayan pınarın özlemiyle!
Gölge istemem. Huzmelerim her deliğe nüfuz etmeli, kara ağaç gövdelerini aydınlıklarla bezemeli çünkü bu gece yanaklarım tatlı, ılık kanla dolmalı, rüzgarın iri adımları kızıl sazları sallamalı...
Sen, zamanla yaralar iyileşir, duvarlar insanı saklar sanıyorsun, ama öyle değil, öyle değil. Bir şey insanın yüreğine yerleşince kimse onu yerinden sökemez!
Beni öldürebilirler, ama kara çalamazlar. Gümüş ne kadar parlak olsa da,bazen kararır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.