Hayatımın...hiç gülemediğim bir karikatüre dönüştüğü o gün, havada hiç rüzgâr yoktu."
“Liseye kadar zar zor okudum ben. Mezun olur olmaz da evlendim zaten. Şiir ve dua kitapları dışında pek okumaya meraklı olduğum söylenemezdi, ama doğanın sesini dinleyip düşüncelere dalmayı çok severdim. Garipserlerdi beni. Bizim oralarda kadın kısmının düşüneni makbul değildir.”
Reklam
Karşılarında bir şeyler söyleyecek ya da kendilerini dinlermiş gibi yapacak birini bulamayanlarınsa tek çaresi, kendi kendine konuşmak. Böylelerine "deli" demek ne acımasızlık. Onlar yalnızca çaresizlik içinde akıllarını ve varlıklarını korumaya çalışıyorlar aslında...
Baba diye hitap edilen bir devlette kadından korkulur elbet. Hele ki cadı olanlarından. Haksız tahrik derler o yüzden cinayete kılıf bahanelere.
Sayfa 116 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gün sayıyorum, tıpkı hapistekiler gibi. Kendim gibi yaşayacağım bir dünyayı özlüyorum, masal dünyamı; çünkü ancak orada gerçek olabiliyorum ben. İstediğim yerde, istediğim adamla, istediğim işi yaparak onurluca yaşamak istiyorum. O zaman aynayı kapatan bu örtüleri de sıyırırım. Şimdilerde kendi yüzümü görmeye tahammülüm yok, kaldığım şu izbe otel odasında bütün aynaların üstü örtülü...
Sürgün Tanrıçalar
“Biz gidiyor olabiliriz, ne yani, biz gidiyoruz diye hayat duracak mı? Elbet birileri gelip harman savuracak. Aletleri bozuk bırakmak yakışır mı hiç?”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.