Gencim ben, yirmi yaşındayım. Ama hayatta bildiğim biricik şey umutsuzluk, ölüm, korku. Ve bir keder uçurumunun üzerine atılmış sığ, soytarıca bir neşe... İnsanların nasıl birbirine düşman edildiğini; nasıl ses çıkarmadan, bilmeden, aptalca, uysalca, masumca birbirlerini öldürdüklerini biliyorum. Yer yüzündeki en keskin zekaların bu işkenceyi büsbütün inceltmek ve uzatmak için silahlarla sözler icat ettiğini görüyorum.