Her uykusuzun kendine ait teorilerle dolu bir evreni vardır.
İçinde hiçbir misafir bulundurmayan evren!
Yaşarken ölmeyi, ölürken yaşamayı sadece uykusuzlar bilir.
Kayra, birgün bana "Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun" demişti. Ve en büyük acının kendininkinin olduğunu düşünüyorsun.
Dünyadan haberi olmayan bütün gerizekalılar gibi.
İnsanlıktan çıkışımı kutladım bir şişe şarapla. Sonra da ruhumun en alt çekmecesinden çıkan yeni duyguya boyun eğerek kitabı Atlas Okyanusu’na savurdum. Yazar Louis Ferdinand Céline’di. İsmiyse Gecenin Sonuna Yolculuk... Ve ben de oraya gidiyordum. Gecenin sonuna... Artık rotam belliydi!”
-insanlık denilen yaratıklar tarihi. Söylenmeyen her şeydir. Akıllarda uçuşan bütün kavramlardır. Dile getirilemeyen nefretten büyüğü yoktur. *Dile getirilemeyen aşk gibisi yoktur.