ellerin ellerimde sesin sessizliğimde sevdan karasevdamda üşümüş kimliği belirsiz kuşlar misali
Göğü, kanadı sanan kırgın kuşlar nereye uçar..
Reklam
"... Ruhumuzu savunmak için son savaşı verecek olanlar, ey! Görüyoruz yüzlerinizi. Yasını tutuyoruz şenlik isteyen çocuklarımızın. Görüyoruz yüzlerini de çocuklarımızı bu son mevziin pencerelerinden dışarıya atanların, Hem de yıldızımızın parlattığı pencerelerden. Nereye gitmeliyiz bu son sınırdan sonra? Göklerin sonuncusundan sonra nereye uçar kuşlar? Son rüzgârdan sonra nerede uykuya dalar bitkiler? Kan kırmızı dumanla yazacağız isimlerimizi. Destanımızı etimizle kemiğimizle bitireceğiz. Burada öleceğiz. Burada, son geçitte, son çıkışta. Burada ya da orada. Kanımızdan doğacaktır zeytin ağaçları."
“Kendini hiçbir yere ait hissedememenin de ağırlığı vardır. Göçmen kuşlar gibi oradan oraya uçar ruhun. Dünyadasın ama ruhun öte âlemlerde…” …. Öyle heyhula kaldım ki, bu zamansız mekanın içinde nereye baksam rastladığım hep kendim oldu…
sonra gelip giden neydi? şöyle uzaktan bir baktım -hicran- öpüşürken çekilen neydi, kıyı ne, güz kimdir -hazan- kuşlar nereye uçar, nereye akar ırmaklar, sözler nereye -hüzün-
Sayfa 59
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.