Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Reklam
OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim
Varlık yayınları
Yaş Otuz Beş
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Sayfa 202 - Can YayınlarıKitabı okudu
116 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Son zamanlarda yeni kitabı Kuşlar Yasına Gider'le tekrar dikkatimi çekmiş olan yazar. Yıllar önce Gölgesizler'i okuduğumda çok beğenmiştim. Uzun bi süre hikayeyi unutamamış, etkisinden çıkamamıştım. Hasan Ali Toptaş denildiğinde aklıma direkt o gelirdi, okuduğum tek kitabı olmasına rağmen çok iyi bi yazar olduğunu teyit ederdim. Sonra dedim ki diğer kitapları da okuyayım, en çok duyduğum Yalnızlıklar'dı. Nedense roman olduğunu düşündüm hiç bilmiyordum şiir olduğunu. Adından da anlaşılacağı gibi yalnızlık üzerine. Ben beğendim ama aşırı iyiydi mükemmeldi diyemiyorum. Vurucu gelen birkaç yer vardı. Yani romanı kadar mükemmel değildi. Elimde diğer kitapları da var hikayelerden oluşan vesaire. Bakalım, onları da okuyup yine bahsederim nasıl olduğundan. Fakat güzel olacağına eminim.
Yalnızlıklar
YalnızlıklarHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,013 okunma
Babamın nerede olduğu bile belli değildi Suat toprağa verilirken. Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.