"Başlangıçta yolculuk vardı" der modern Yunan şairi George Seferis ve bunun neden Angelopoulos'un en sevdiği alıntı haline geldiğini anlarız. Büyük beğeni toplayan Kumpanya'nın (1975) ardından, durmaksızın yenilenen yolculuk hissiyatı filmlerini doldurur ve biçimlendirir - bu asla salt mekansal yer değişimi ya da coğrafik değişim değildir
"Ya sen yalancının dik âlâsısın, yahut da dünya yüzünde insan denilen şey bizim bilmediğimiz, anlayamadığımız bir canavar haline gelmiştir."
Reklam
"Para hiçbir zaman insanı değiştirmezdi."
-Ben çocukken bu sokakların isimleri böyleydi. -Şimdi değişti mi? -Bilmem. -Baksana tabelalara... -Bakamam. Korkarım, değiştirdiler diye.
Beğendin mi yaptığını ATA'm
Atatürk bu vatanı ve bu cumhuriyeti bize emanet etti; vatan satıcılarına, yabancı kumpanya hizmetkarlarına, sömürgenlere, Amerikan uşakla- rına karşıyız .. diye direnmektedirler. Komprador iktidarı bir türlü gençlikle başa çıkamamakta, «ne yapsam, ne etsem de şu tüysüz delikanlıları yola getirsem» diye çırpınmaktadır. Bütün bu kavganın, bütün bu dövüşün, bütün bu hikayenin müsebbibi sensin sevgili Atatürk! Sen kalkıp yıllarca cephede dövüşür, emperyalistleri denize döker, milli bağımsızlığı sağlar, cumhuriyeti kurar ve de sonra: «- Bu neticeyi Türk Gençliğine emanet ediyorum» der misin? Al bakalım gör sonucunu! Bela açtın bu memleketi satışa çıkarmak isteyenlerin başına! Kompradoruyle, komisyoncusuye ne güzel al gülüm - ver gülüm, petroldür, borakstır, madendir, dolardır, İsviçre bankasıdır, açıktan kapalıdan, aşağıdan yukarıdan, liberasyondan, kotadan, el altından, el üstünden yürüyüp gidiyordu işler .. Ah Atatürk, ah! .. Sen yok musun! Oradan, yattığın yerden, Anıt-Kabir'den eloğlunun işlerini bozuyorsun.
- Hakkın var Saffet, Üsküdarlı bir başka şehirliye benzer. Bana öyle gelir ki, Üsküdar'da hiç zengin oturmaz. Üsküdar'ın külhanbeyi olur ama zıpırı, edepsizi olmaz. Sanki burada ne haine, ne nanköre, ne de kancık adama rastlanır. Üsküdar'ın delisi bile sakin, zararsız olur gibime gelir. Üsküdar, İstanbul'dan Diyarbakır kadar uzaktır. Vallahi öyle. Mesela Kadıköylüde de Kadıköylüyüm diyen bir taraf vardır ama ne olsa Beyoğlu tarafı, İstanbul tarafı insanıdır. Halbuki adam, Üsküdarlıyla iki kelime konuşur konuşmaz "Hemşerim, sen Üsküdarlısın" deyiverir. Kendine has bir konuşuşu, gülüşü, giyinişi vardır Üsküdarlının. Nasıl biz, Karadenizliyi lisanından hemen çakarsak, kendim için söylemiyorum ama adamı, Üsküdarlıyı daha iki lakırdı eder etmez anlayıverecek sanırım.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.