İnsanlar kendilerinde mânevi bir hazine olduğunu zannederler. Hakikatte varlık, kendine güvenme, nefsini sevmek, şeytana uymak halleri insanın en büyük düşmanıdır.
HANIMLA İYİ GEÇİNMEK GEREKİR!
Din kitaplarında yazıyor ki, kadın çamaşır yıkamaya, yemek pişirmeye ve hatta çocuğuna bakmaya mecbur değildir. Mecbur olmadığı işlerde onu, çamaşırcı, aşçı, hizmetçi gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur.
Yeryüzünde dört dörtlük kadın olmaz. Hepsinin iyi yönü olduğu gibi, kötü yönü de olabilir. Bir atasözü var.
İlan edilen millî bayramların törensel ve sembolik yapılan, yeni kurulan devletin ”öncesizliği"ni de pekiştiren ritüeller olmuştur. Her şeyi ile ”yeni” algısının oluşturulması için bayramlar önemli araçlar olmuştur. Öyle ki, ”eski"ye ait olduğu için 2. Meşrutiyet sonrası, ”hâkimiyet-i millîye”nin zaferi olarak düşünülen 10 Temmuz
MEAL HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İSTEYENLERE
Takdim
Hakīkatler ve hikmetler menbaı olan Kur’ân-ı Azîmü’ş-şân ni‘metini, bizlere ihsân eden ve bizi Kur’ân hizmeti ile şerefyâb eden Mütekellim-i Ezelî, Rabbimiz, Hâlıkımız, Cenâb-ı Vâhibü’l Atâyâ Hazretlerine, nâzil oluşundan kıyâmete kadar okunacak ve yazılacak olan Kur’ân kelimelerinden ve
Yüzyılın en büyük SPOİLER çalışması.
Kitabımız çok güzel. Öyle ki sizlere yer yer kendinizin araştıracağı yerler bile bırakıyor. Sanırım kitabı uzunca bir süre hem araştırarak hem de okuyarak devam edeceğim. Elimden geldiğince de alıntı yaparak ilerlemeye çalışacağım.
ÖNCÜLER
İlk bölümümüz “Öncüler” şeklinde ilk Türk devletlerini işliyor.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kitapta hem çok mantıklı hem de çok tehlikeli cümleler var.
Tehlikeli bulduğum birkaç cümle şöyle:
" Ailenin psikolojik olarak modası geçmiştir. "
" Aile ortadan kalkmak ve yerini komüne bırakmak zorundadır. "
" Çocuklar komüne ait olacak, o nedenle bireysel miras meselesi olmayacaktır.