“İnsanın karşı karşıya bulunduğu bir meseleyi, bir bakışta ve bütünüyle kavrayabilme duygusuna bedahet hissi, deniyor.”
“Dini ibadet derken sanki dini olmayan bir ibadet biçimi varmış gibi veya daha kötüsü davranışlarımızın bir kısmı ibadet hükmünde, diğer kısmı ibadetin dışında kalıyormuş gibi bir izlenim uyandırılmaktadır.
İbadeti Hristiyanlıkta olduğu gibi, bir seremoni, bir ayin olarak telakki edenler için mesele yok elbet.
Fakat hakkını vererek yaşayan bir Müslüman için ibadet olmayan, ibadet hükmüne geçmeyen hangi davranış vardır?”
“Hidayet şüphesiz Allah’tandır.”
“Yeni bir düşünme kalıbını tanır tanımaz benimseyemeyiz.”
“Hiçbir gelenek sultasını mutlak olarak ebediyen sürdürmez.”
Meydana getirdiği tanrısından duyduğu gurur, onu şüpheden arındırmıyor; tersine, ruhuna sürekli şüphe tohumları ekiyor. Dostoyevski’nin deyişiyle, inanırsa inandığına inanmıyor, inanmazsa inanmadığına…
Sayfa 16Kitabı okuyor