Burası Türkiye. Burada tanık olduğunuz hiçbir şeyi başka bir yerde göremezsiniz. Burada hayat doğaçlamadır. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ve bizim gibi yönetilen başka bir ülke yoktur. Ne tarihte, ne de bugün. Bu yüzden, geçmiş deneyimlerinden yararlanabileceğimiz hiçbir örnek yok. Hayatı, birlikte yaşayış biçimimizi, hoşgörümüzü doğaçlayarak yaratıyoruz. Sevgili Amber, Türkiye caza benzer. Bir sonraki notanın ne olduğunu tahmin edemezsiniz. Ve bu yüzden dinlemeye devam edersiniz.
Pdf
Tezgâhtar olmak için geniş bir hayal, dar bir kişilik gerekir. Her meziyetin bir eziyeti vardır. Geniş hayal deliliğe, dar kişilik görünmezliğe neden olur. İyi tezgâh atmanın bedeli kendini tanıyamamak ve yaralı boğazının çevresine her sabah kravat takmaktır. Turizm bir asit türüdür. Her şeyi eritir.
Pdf
Reklam
Kendisini anlayamamış her insanın boğazındaki kılçık yarasıyla yaşamak zorundaydı. Yaşadığı süre içinde, boğazı yarayla kaplanacak ve hiçbir zaman kendisini tanıyamamış olmanın acısını çekecekti.
Pdf
Tabiî ki bütün tezgâhtarlar ahlaksız ve suçlu değildir. Ancak tezgâhtarlık, ahlaksız ve suçluların, kişilik özelliklerini değiştirmeden, yasal olarak yapabilecekleri ender mesleklerdendir. Belki de bütün meslekler böyledir. Bütün insanların ahlaksız ve suçlu olabileceği gibi. Her şey bütün ihtimallere eşit uzaklıktadır. Yakınlaşıp uzaklaşmaları geçicidir.
Pdf
+ “Fidel, sen, ilk görüşte aşka inanır mısın?” - “Çocuğum, insanın çok âşık olması gerek, bedeni karşı cins için biçimlendirilmişken, hemcinsine yönelmesi için. Üremek için heteroseksüel olmak gerekir. Üremek için de sevişmek. Heteroseksüel gerçekçidir, bense romantiğim. Sadece aşk ve zevk için dokunurum. Çünkü bir hayvan değilim ve üremek istemiyorum. Tek gerçek üreme, zihinsel olandır. Soruna gelelim. Evet, ilk görüşte aşka inandığım gibi, son görüşte aşka da inanırım. Ölürken yanımda kim varsa ona âşık olarak terk edeceğim dünyayı.”
Pdf
Aklının korunması için Tanrı’ya ilk yalvaran insanın dileği yerine getirildi. O günden bu yana insanın aklı, Tanrı tarafından korundu. Belki bir kasada, belki de cennette. Çünkü aklın, insan bedeninden kaçabileceği beş delik ve akıl yoksunu bedende delilik vardı. Akıl, insandan korundu. İnsan, beş duyulu bir hayvan oldu. Bedeni ölümlü, aklı korunan, beş duyulu bir hayvan. Tanrı’nın insan olarak doğacağı güne kadar böyle sürecek. Aklı, insanla öldüğü gün öpüşecek. Hayattakilerse son ana kadar koklayacak, duyacak, görecek, tadacak, dokunacak ama asla düşünemeyecek. Çünkü aklı alınmış insana bırakılmış olan beyin, sahibine sadece hayal veren bir organdır. Var olanın üzerine kurulan hayaller. Oysa akıl, yoktan düşünce yaratır. Yoktan var etmek bir düşünce, yoktan var ettiğini düşünmek bir hayaldir. İnsan düşünmez, düşündüğünü hayal eder. Akıl sadece Tanrı, beyinse bir çocuk tarafından korunabilir. İnsanı koruyansa ölümdür. Bir hayal organıyla yaşadığı sürece kendine zarar verecek olan insanı sonsuz acıdan kurtaran ölüm, doğumdan üstündür.
Pdf
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.