Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Sayfa 116
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gecede sevincin yapraklarını canlandırmaya. Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın uykusunun ardı sıra. Ve sonunda, yeniden duyumsadığımızda zamanın tüm köşe bucağındaki acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin. Barış budur işte.
Sayfa 115
Reklam
Yüzüne bir şey demeseler de, arkasından görüşlerini gülüşleriyle belli ediyorlar. Ama o kimi zaman halkın sağduyusuna derin inançla, kimi zaman hani eski aklı erik atalar, nineler ne demiş, iyiliği yap, at denize; balık bilmezse, o denizde halk da vardır; halk bilir! Madem böyle, ben yolumca giymeyi sürdüreyim diyor.
Haklı
Altı gün erkeklerin gelip yararlandığı kitaplıktan yalnızca bir tek gün kadınlar yararlanmış olacak; bu ne büyük haksızlık? Biz bu örümcekli kafadan ne zaman kurtulacağız. Kadını erkeğin arkasına atan, onunla bir mecliste oturamayan, bir çark altında kadın erkek birlikte buluşmak gerekince araya perde geren toplum hiç bu çağın toplumu olabilir mi? Ama gelmiyorlar.
Kitaplığın girdiği yerden bilinmezlik kaçar gider.
beş altı arkadaş toplanın gelin, düğün elle, yağmur yelle, diyor.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.