İNSANLIĞA YOLCULUK
Merhaba arkadaşlar bugün kalemiyle ilk kez tanıştığım yazar Hakan Yıldırım #insanlığayolculuk eseriyle karşınızdayım. Ben bir anadolu hikayesi beklerken çok farklı bir kurguyla karşılaştım. Eserin kurgusu gerçekten muhteşemdi, büyük bir keyifle okudum.
İnsanlık nedir? Eseri okurken sürekli sorguladığım bir soru oldu.
Eseri okurken altını çizerek ve sorgulayarak okudum. Kimi zaman hüzün, sinir sarsada içimizi, kimi zaman da iyi şeyler olunca sevinç sarıyor. Birbirinden farklı ülkeler ve kendi çıkarları için nasıl savaşı başlattığını, nasıl masum insanlara kıydıklarını okuyoruz.
Mirus ve Aliko iki arkadaş barış için, masum insanları korumak için, herşeyi yapmaya çalıştılar. Mirus ve Aliko ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde tanıştılar. Uzun yıllar tedavi görüp iki arkadaş hastaneden taburcu oldular. İkiside dünyayı barış saracak diyerek bir yola çıktılar .Mirus dünyanın en güçlü on yedi ailenin içinde bulunuyor. Bu gücünü ve zenginliği masum insanları korumak için kullanmaya karar veriyor.
Hastaneden çıkınca önce Suriye'ye gidiyorlar. Savaştan kaçarken çocukların yolda ot ve yaprak yemeleri ve yakalanan çocukların organlarını alıp satmaları çok üzdü beni.
Farklı bir ülke de yetiştirme yurdunda çocuklara yapılan kötülükler. Türkiye'de sürekli iyilik yapan hayır kurumlarına yardım eden iş adamı Alper ve eşinin suçsuz yere hapse girmesi . Eser o kadar dolu ki anlatmakla bitmez asla, o yüzden okumanızı tavsiye ederim.
Sevgili yazarımızın yüreğine emeğine sağlık, kalemi daim olsun inşallah ve bol okuyucuları olsun inşallah
Bedrettin Cömert / 
Mustafa Şerif Onaran (Papirüs, Aralık 1988, Sayı: 22)
*
Edebiyattan anlamak ne demektir.? Bir edebiyat yapıtının tadına varmak, ondaki inceliklerin neler olduğunu bilmek, dil özelliklerinin ayırımını öğrenmek denirse, yeterince açıklanmış olur mu.? Belli bir birikim, belli bir beğeni anlayışına erişmeyen insan da kendisine
