Her şey değişir de şu insan yok mu, insan zor değişir. Kendimiz bile güzel olanı bilir, doğru olanı anlar ama yine de değişmeye direniriz. Ne tuhaf. Kızılırmak'ın aynı kitabında geçer: "Bir şey bulmuştum. Yaşamayı kolaylaştıracak, güzelleştirecek bir şeydi. Unuttum sonra. Yine kendim oldum, kaçınılmaz ve imkânsız kendim." Belki bir
Her gittiğim yerde yanımda sen vardın Yemez, içmez, konuşmaz, hep yüzüme bakardın Anlamazdım Üstüme yağmur düşmeden şemsiye gibi açılırdın Işıktın, ıtırdın, herkese sırdın Anlamazdım
Reklam
Yollar bize memleket…
Bir güncel sesle sonra, çirkin ve çiğ Bir kirli görüntüyle hayata ilişkin Dönüyoruz gerçeğin o kalın çizgisine.. Yeni yeni yaşamlar kuruyoruz ödünler vererek Aklımızda yüzlerce geçerli açıklama: “Yaşamak zorundayız nasılsa, iyidir hiç yoktan var olmak” adına Karşı çıktığımız ne varsa yapıyoruz hepsini. Bir kan pıhtısı gibi yarada kuruyan Binlerce
Lakin...
.. bir gün bu son lokmanın da alınacağını biliyordu. Yalnız zihninde o günü uzatır, senelerden sonraya erteler, kalbinde gizli bir ümitle, "Kim bilir, o vakte kadar belki..." derdi. Öyle ya, artık bu yırtık şemsiye ile bu mor yünden eski boyun atkısını taşımaktan yorulan yetmiş senelik bitkin vücuda bir dinlenme zamanı, sonsuz bir dinlenmenin gelip çatacağı zaman daha ne kadar gecikebilirdi? .
Sayfa 29 - Can YayınlarıKitabı okudu
Paris
İyi bari, yağmur yağmayacak gibi ama yine de dün annemin verdiği güzel şemsiyeyle yürümek istediğim için onu yanıma aldım. Bu şemsiyeyi eskiden annem genç kızlık zamanlarında kullanmış. Böyle ilginç bir şemsiye bulduğum için biraz gururluyum. Paris'in merkezinde böyle bir şemsiyeyle yürümek istiyorum. Eminim ki savaş bittiğinde böyle rüya gibi duran vintage şemsiyeler popüler olacak. Bone tarzı bir şapka, bu şemsiyeye çok yakışır. Ben olsam pembe uzun etekli, yakası açık bir kimono giyip siyah ipek dantelle dokunmuş uzun eldivenler takarak, geniş kenarlı büyük bir şapkaya güzel mor menekşe iliştiririm. Sonra, yeşilin en koyu olduğu zamanda öğle yemeği için Paris'te bir restorana giderim. Melankolik bir tavırla hafifçe elimi çeneme yaslayarak, dışarıdan geçip giden insan selini izlerken omzuma biri dokunur. Aniden müzik, gül valsi. Ah, ne keyifli. Gerçek olan tek şey sadece bu eski ve garip desenli uzun ince şemsiye. Acınası ve zavallıyım. Küçük Kibritçi Kız gibiyim.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Sansızlar #HalitBoztepe #SSUluslararasıYayınGrubu #Roman #226Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere S.S Uluslararası Yayın Grubundan çıkan, Halit Boztepe'ye ait "SANSIZLAR" isimli romanla geldim. Daha önce "Üç Ölü Domuz" ve "Majeste" adlı kitaplarını okumuş, yorumlarını yapmıştım. Her
Sansızlar
SansızlarHalit Boztepe · S.S. International Publishin Yayınları · 20237 okunma
Reklam
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.