Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
255 syf.
·
Puan vermedi
Hşbize Allahın 1lütfu olarak verilmiştir, Allahı tanımak için geldiysen, bunu ona gösterirsen, kalbine hikmet ilham edecektir 102 Muhammediliğin batini tarafını anlamak istiyorsan, tarikata girmen, derviş olman gerekir çünkü gerçek manada öğrenmek sadece kişisel tecrübeyle mümkündür 49 1çok Avrupalı entelektüel, bilgin islam hakkında araştırma
Dervişler Arasında İki Hafta
Dervişler Arasında İki HaftaCarl Vett · Kaknüs Yayınları · 201740 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap ile Film Arasındaki Farklar ve İnceleme
Yüzük Kardeşliği’ni okumaya başladıktan sonra aslında film ile kitap arasında ciddi farklılıklar olduğunu hatırlamış oldum. Böylece aklıma böyle bir yazı hazırlamak geldi. Bu yazıyı hem sizler için hem de kendim için yazıyorum (sonrasında dönüp dönüp tekrar okuyabilmek amacıyla aslında daha çok kendim için hazırlıyorum sanırım) Filmlerle kitaplar
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük KardeşliğiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 202318,7bin okunma
Reklam
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
Bozkurtların Ölümü'nde Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi: Olaylar 621'de başlar, 639'da son bulur. "Romanın Hikâyesi"nde Atsız, tarihe sadık kalacağını belirtmiştir. Gerçekten de romandaki ana olaylar, tarihte geçen olaylarla örtüşmektedir. Bunu göstermek için 621-639 yılları arasındaki Kök Türk tarihini özet
Gerçekçiliğin kısa bir tanımını yapmak güç, ama en önemli özelliklerini şöyle belirtebiliriz belki: 1. Konu olarak çağdaş toplumun her günkü alelâde yaşamı işleniyordu. Romantiklerin günlük gerçeklerden uzakidealleştirilmiş konularının aksine, gerçekçi bir yazar, çağdaş toplumu konu ediniyordu kendisine ve bunu elindengeldiğince kendi gözlemlerine dayanarak yansıtıyordu. Masalvari olan, uzak diyarların çekiciliğinden medet uman, allegoriye, sembolizme başvuran bir akım değildi bu. 2. Eğer yazar gerçekliği yansıtacaksa bunu bütün yönleriyle yansıtmalıdır, bir kısmına gözünü kapamak olmaz; anlatılması yakışık almaz sayılan çirkin, iğrenç ve ayıp addedilen şeyler de sanata sokulabilmelidir. 3. On dokuzuncu yüzyıl gerçekçilerinin gözünde 'gerçeklik' denen şeyin bir özelliği de, o devrin bilim görüşündenalınmıştı: Fizik dünyasında bir determinizm olduğu gibi insanlar dünyasında da her şeyin bir nedeni vardırbunlarıbilmek toplumsal yasaları bilmek demektir. Olaylar rastlantılarla, mucizelerle açıklanamaz; psikolojik ve sosyal kanunlarla açıklanabilir. 4. Böyle bir gerçekliği yansıtacak olan yazarın tutumununda laboratuvarda deney yapan bir bilim adamınınki kadartarafsız olması gerekmez mi? Topluma bakan yazardan beklenen şey, gözlemlerinin sonucunu olduğu gibi anlatmaktır.Gercek durumu bütün çıplaklığı ile okuyucunun gözününönüne sermeli yazar. Zola ve Flaubert'in de üzerinde israrla durduğu bu tarafsızlık, gerçekçi romanda yöntem anlavışının önemli bir öğesidir. Olaylara dışarıdan bakarak onları olduğu gibi yansıtacak yazarın kendi görüşlerine yer voktur eserde.
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Reklam
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
591 syf.
8/10 puan verdi
❝Heidegger, Tekniğe İlişkin Soruşturma'da Yunanca'daki aletheia kavramına ilgi çekici bir bakış fırlatır: Lethe sözcüğü Yunan dilinde 'unutuş' anlamına gelmektedir, alethes ise 'hakiki, doğru'. Anlaşılan o ki, hakiki bir Yunanlı olan
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
'a göre de alethes, esasında 'anımsanmış anlamına geliyordu; ve
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Şûle Yayınları · 201026,8bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kadının kaderi coğrafya değildir.
"Coğrafya kader midir?" Kadınlar için pek de öyle değil gibi. Dünyanın her noktasında benzer senaryolar yaşayan kadınları bulmak epey kolay. "modern" ya da "geleneksel" coğrafya kadınlar için geçerli değil. Olivia ise şu an günümüzde modern sayılabilecek bir ülkelerden birisinde doğuyor, çoğu Türk kadını gibi
Babam Öldüğünde Ağlamadım
Babam Öldüğünde AğlamadımIris Galey · Arion Yayınevi · 1994809 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.