Başını örten kadını eğitimsiz bırakıp toplum dışına sürmekle, açılıp saçılanı da baştacı etmekle kadınlarımızın namusunu seks devrimi sonrasındaki Avrupa'da olduğu gibi iki paralık etmek, kendimizi de af buyurun pezevenk durumuna mı düşürmek istiyoruz?"
420 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şems ve Sufi öğretisi adına...
Yıllar önce çok satanlar listesinin tepesinde görüp okuyasım gelmiş ve öyle de kalmıştı. Doğrusu; geçen gün bir lise arkadaşımın ODTÜ'den arkadaşı olduğunu öğrenip tavsiyesiyle tekrar aklıma geldi ve bu, aşkın renginden olsa gerek, pespembe kütüphanemde yıllarca duran eseri okumaksa bugünlere kısmetmiş. Kapağına bakarsanız eğer; derin bir
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967,7bin okunma
Reklam
368 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mutluluk İçimizde
Stefan Zweig'in bana ders vermediği,düşündürmediği bir kitabı yok. Her defasında ben analiz yapıyorum kendi hayatımla ilgili. Acaba böyle olsa hayatım ne olurdu diye! Bunda da öyle oldu. Zengin olsam daha mutlu mu olurdum olsam da huzur getirir mi? Okumadan önce getirir derdım ama okuduktan sonra düşünmeye başladım. Yada fakirlik mutluluk getirmez ama yaşamamaya engel mi? Bu kitabı Stefan Zweig ölmeden son on yılını bu kitap üstünde çalışmış ama yayınlamamıştır. Yayınevi ölümünden sonra basına sürmüştür. Çok da iyi yapmış. Kitabın konusu Avusturya'da postane memuresi Christine adında genç bir kadın az maaşı ile annesiyle beraber tek başına geçinmeye çalışır. Bir gün zengin teyzesi ve eniştesi ona bir telgraf yollar ve onu İsviçre'ye tatile davet eder. O da kabul eder ve zenginlerin yaşam şekilleri, aşkları, karakterleri herseyi hayranlıkla izler o hayatı da iki hafta tadar. Ama bakalım güzel geçiyor mu gerçekten zengin hayatı! Kendi hayatına dönünce Christine kişiliği değişmiştir çünkü zenginlik hayatının rahatlığını tattığı için oraya özlem duyar. Tabi olaylar başka şekilde sonlanır o da okuyacak olanlara sürpriz. Buarada kitabın diğer ismi '' Değişim rüzgarı'' belirtmek gerek. Harika bir insan analizi. Siyasetten tutun da psikolojiye kadar bir sürü analiz var kitapta. İyi ki en sevdiğim yazarsın. Zenginlik fakirlik bence değil olay önemli olan yaşamak sırasında kendimizi yitirmemek. Ne demişti mutluluk yetinmeyi bilmektir. ⭐
Postacı Kız
Postacı KızStefan Zweig · Martı Yayınları · 2018829 okunma
Yeniden arzulanan bir kadın olmayı hissetmek sarsıcıydı. Üstelik bu seferki ötekilerden çok daha güçlüydü.
Sayfa 285 - Martı yayınlarıKitabı okudu
Karla kaplı kirli bir cümle Başında kimler vardı? Bir, emekli postacı Hüseyin Çok adres bildiği için adı pezevenge çıkan - İki, cenaze kaldırıcısı Adem Çıplak kafalı, ön dişleri çürümüş - Üç, akordeoncu kadın Hemen hemen hiç konuşmayan, saçları oksijele sarartılmış, BizanslI bir kehribar taciri gibi şişman, yaşlı ve kızoğlankız
Ve biz kadınlar... Biz kadınlar; Adem'i Cennet'den kovdurtan Havva'nın kızları... Biz kadınlar; zorda kaldığında kendini savunurken ya da erkeğine saldırırken, dişiliğini de kişiliğini de silah diye kullanan biz kadınlar, cins-i latifler... Gözyaşlarıyla erkeği kaçırtan da kandıran da... Dilberliğiyle erkeği ağlatan da, aldatan da... Biz kadınlar; sınırsızca kıskanç, kaprisli, ama sınırsızca sevecen, özverili... Öldüren de, güldüren de... Rezil de eden, vezir de eden... Biz kadınlar; eksik etek, kaşık düşmanı... Biz kadınlar; erkeğin baştacı, gönül yoldaşı... Biz kadınlar; ne alabildiğince özgür, ne de ezik... İşte böyle bir yerlerde... Ve işte; 8 Mart DÜNYA KADINLAR GÜNÜ diye bir gün, bizim günümüzmüş... Oysa hangi gün bizim değil ki ?... Her gün bizim günümüz... Çünkü biz kadınlar, bir kez olmaz dedik mi; Dünya durur, akan sular kurur. Kolay mı öyle erkekçe öfkelenip de isteklerimize boyun eğmemek?...Kolay mı öyle Dünya'yı biz kadınlara sormadan değiştirmek?... Bütün bunların tersini söyleyecek biri varsa, beri gelsin... Desin ki, "Ben dört duvarın arasında kadının tutsağı değilim"... Desin ki; "Ben kadını kendime tutsak ederim"... Var mı böyle bir yiğit?... 🤨 (Alıntı)
Reklam
553 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.