“Üzerimde insanlara ait ne kadar mayi varsa daha da onlara bulanarak. Yeşille beraber metropol, kırmızı görmüş vahşi boğalar misali, arabaları çocukların üzerine sürüyor. Bir kez daha hızla uzaklaşıyoruz derin siyahtan.”
“Kriz merkezinde hiç müşteri kalmadı. Artık ilaçların büyüsü bozuldu. Kimse inanmıyor reçetelere ve doktorlara. İşten çıkarılan gençlerin sivilceleri arttı, şirketlerine müşteri gelmeyen patronların tansiyonları yükseldi.”
“O Orhan Veli, Ece Ayhan dedikçe yaşlı adam Tevfik Fikret, Yahya Kemal diyordu; güçlükle Ahmet Haşim ve Cahit Sıtkı da buluşuyorlardı. Biri Abdülhak Hamit, diğeri Nazım dediğinde ise uçurumlar oluşurdu arada.”