Karantina'yı çok beğenerek okumuştum.Hakkında yazılan incelemelere baktığımda çoğu kişinin karantina ile ilgili olan nefretlerini kustuğunu gördüm.Karantina kitabı tabi ki o kadar da mükemmel bir kitap değil.Ama mükemmele yakın kitaplardan biri denebilir. Eğlenceli okuduğunda sende içindeymişsin gibi hissettiren kitaplar olması lazım zaten
Yaz kahvaltılarından alınan neşe, sadece turistlere nasip oluyordu, bazı insanlar dünyaya turist olarak geliyor ve yaşam onların memnuniyeti için debeleniyordu, hassas bir ev sahibi gibi varını yoğunu önlerine döküyordu adeta.
Oysa dünyaya yetim olarak doğanlar ve bazı başkaları ki bunlar çoğunluktu, yeryüzünün yerlileriydiler. Bir yerli bir başka yerlinin sofrasını işte böyle dağıtır. Turistlerse evlerinden uzakta olan her türlü dağınıklığın üzerinden rahatlıkla atlayıp geçerler.
Beyza Aksoy "Denizimsi"
9/10
Yaşadığı tüm acılara rağmen umudunu kaybetmeyen qızın, kaybetme korkusuyla kendini insanlara soğutmuş bir çoçuğun birbirine tutunub hayatlarını yeniden çiçeklendirmesinin hikayesi.
Burda sadece şunu unutmamalıyız hayattakı tüm acılarımıza rağmen biz insanız, doğal olarak duyğuları yaşamalıyız acı, sevgi, mutluluk, neşe, üzüntü fark etmez bizi biz yapan bu duyğularımız değilmi zaten.
O yüzden hayatımızı incinecegimizden korkarak değil de cesaret göstererek yaşamamız pişmanlık yaşamamızdan daha iyidir:)
Füsun Genç Siz de sürekli kaybolanlardan mısınız? Evinize bile navigasyonla gidip, sürekli gittiğiniz yerleri bile bulamayanlardan mısınız? Kaybolmaktan mustarip olup, asla kaybolmayan mavilerin alay konusu mu oluyorsunuz? Yeni yerlere gitmeye cesaret edemiyor, sadece bildiğiniz yolları kullanıp,
Ölmemiştim ve böylece hayat bütün anlamını yeniden yitirmişti. Sadece tek bir arzu kıpırdanıyordu içimde, hafifleme arzusu. Bu kunt suçluluk duygusunun gülle gibi ağırlığından kurtulabilsem, belki o zaman ferahlayıp hafiflerdi ruhum. Kim bilir belki neşe duymaya bile çalışabilirdi. Yeterince talihliyse şayet, varlığına anlamlar uydurup o anlamlara tamah etmeyi dahi başarabilirdi. Güzel bir yalana inanmayı becerenlerin ihtişamlı talihi, belki benim de kapımı çalabilirdi. Ama evet, Hülya her zamanki gibi haklıydı yine, talihe bel bağlamak ancak talihsizlerin işi.