Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yaşam da böyledir işte," demiş. "Eğer hayatındaki güzelliklerin kıymetini bilmez, daha iyi ve güzelini ararsan bir bakmışsın ellerin bomboş kalmış. "
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Yıldızın saati -Clarice Lispector
brezilyalı bir yazar olan Clarice Lispector'u ilk defa okuyorum. Bence usta bir yazar, kitaba gelirsek macabea adında zayıf, hastalıklı çirkin , fazlası ile alık Brezilya'nın geri kalmış kuzey bölgesinden gelmiş bir kızdan bahsediyor. Saçma sapan teyzesi tarafından büyütülmüş, değersiz önemsiz biri olmuş, yazar hem Anlatıcı hem içinde gibi kitabın monolog bir şekilde hikayeyi anlatıyor. Hayatta olmayı mutluluk sayan fakir bir kız, gelecek ile ilgili hiçbir şey bilmiyor ummuyor . Biriyle tanışıyor sonra onu bırakıyor adam ,kızın umrunda olmuyor. Kızda kimsenin umurunda değil, sürekli radyo dinliyor radyo sürekli olarak isa'dan iyilikten falan söz ediyor. Hayat zengine güzel,üzülmek bile fakir için değil umutsuz hayatın da sadece yaşamak zorunda olduğu için yaşayan kızımız,bir gün falcıya gider , falcı sallar iki üç şey umut eder ve umut etmeden hayat biter. Kafka vari bir havası olan karanlık ama sıkmayan,kız öldü diye mutlu mu olmalı mutsuz mu diye düşündüren harika bir kitap şiddetle tavsiye ederim
Yıldızın Saati
Yıldızın Saati
claricd
Clarice Lispector
Clarice Lispector
Yıldızın Saati
Yıldızın SaatiClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017422 okunma
Reklam
Bu gün hayatımdaki en yakın arkadaşım annem ve bir daha dünyaya gelsem yine onu seçerdim annem olarak. Çünkü bu göz açıp kapayıncaya geçen hayat denilen oyunda ikimiz de oynamamız gereken rolleri oynadık ve birbirimizi gitmemiz gereken noktalara taşıdık. Bugün olduğum kişide annemin rolü çok büyük.
Artık bir şeyden çok emindi; İnsan her şeyi kapasitesi kadar anlıyor, içinde ne varsa dişarda da onu görüyordu.
Unutmak Tanrı'nın insana verdiği en büyük mucize. Yoksa yeryüzündeki onca acıya, kedere, zalimle ve kötülüğe nasıl katlanırdı insan? Ölümü bile unutuyor insan yaşarken, ötesi var mı? Belki de yaşayabilmesini sağlayan yegane şeydir bu; unutabilme becerisi.
Sayfa 477 - Destek YayınlarıKitabı okudu
İnsan asla yapamayacağını düşündüğü şeyleri anne olunca yapabiliyordu. Kendisinden olan parçayı korumak pahasına yanlış olduğunu bildiği şeyleri dahi. Annelikte doğru ile yanlış, günah ile sevap yoktu. Tek bir şey vardı; canından can kattığın o varlık. Gerisi sadece teferruattı.
Sayfa 461 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Görmek istemeyen bir insan kadar kör olamazdı kimse!
Sayfa 456 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Doğru ya da yanlış kavramlarını insandan insana, toplumdan topluma hatta durumdan duruma değişikliği gösterdiğini çok önce fark etmişti. Hayat bazen yanlış bulduğun şeyleri karşına çıkartabiliyor, yargıladığın şeyi yaşamana neden olabiliyordu. Neyin neden olduğunu resim tamamlanmadan anlayamıyordu insan. Ortaya çıkan bir durum bambaşka bir durumun yaratıcısı ya da tetikleyicisi oluyor, her olay bir domino taşı gibi başka olay ve durumları etkiliyordu.
Sayfa 454 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kutuplaştırmayı öğreniyorum dedim. Yani bir olay ya da durumun beni zihinsel olarak etkilemesine izin vermemeyi. Eğer bunu başarırsa insan başına iyi şeyler de gelse, kötü şeyler de aynı şekilde karşılayabilir. Olaylar seni eskisi gibi etkilemez.
Sayfa 440 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Hayatta bazı şeyler insanın kendi elindeyken bazıları daha büyük iradenin elindeydi. Ve sen ne yaparsan yap, olacaklardan kaçamıyordun.
Sayfa 383 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.