Korku'nun imgeleri
"Ben aslında korkuyorum, fakat korku filmlerini kaçırmam" diyenler neden bu mazohistliklerini ısrarla sürdürüyorlar? Çünkü (bir olası) eskiden sirk oyunlarını, idamları ve işkenceleri izlemek için arenalarda toplanan, meydanlara dökülen, Fransız devriminde giyotinlerin etrafına üşüşen, alkış tutan, heyecanlanan, bayram eden kalabalıklarla bugün bir beyaz perdenin ya da bir beyaz cam ekranın karşısında ürperenler arasında hiç fark yoktur.
Stephen King kendi çapında, fantastik edebiyatla yetinmez; onun yanına, bilgi birikimine ve etkilenme alanına doğal olarak sinemayı da katar. Çünkü, bir kültür formasyonu açısından, Amerikada popüler yazar olmak ve sinemayı hesaba katmamak olanaksızdır.
Reklam
Korku'nun edebiyatları
A.B.D. yayıncılık alanı, tıpkı sinemada olduğu gibi yan sektörlerle desteklenilmektedir. Korku ve korkunun yarattığı mitoslar satılacaksa (kesinlikle satılacaktır!), hazır bir alıcı potansiyeli varsa (kesinlikle vardır!) bu potansiyeli sürekli olarak uyanık tutmak, dürtmek ve ürünlerle; kitaplar, filmler, tv dizileri, çizgi romanlar, şarkılar, oyuncaklar, bilgisayar oyunları ve kırtasiye malzemesi ile beslemek gerekmektedir.
Korku'nun ezgileri
"Bir Rock Dehşet Filmi" (The Rocky Horror Picture Show) -sinemaya geçmeden ve bir "kült", bir tapınma filmi haline gelmeden önce- Richard O'Brien'in imzaladığı metin ve müziği ile 1973'te Londra'da 60 kişilik deneysel bir tiyatroda ilk kez sahnelenmiştir. 1974'te Brodway'da bir bomba gibi patlar ve ertesi yıl, Jim Sherman'ın yönetiminde de beyaz perdeye uyarlanır.
Korku'nun sahneleri
60'lı yılların başında Grand Guignol tiyatrosu'nun kapanmasını doğal karşılamamız gerekir. Salt korku ve dehşete dayanan, repartuvarını sistemli olarak bu olgularla oluşturan bir tiyatro; tümden çağdışı sayılmazsa bile birçok başka sahnelerde ve özellikle sayısız sinema perdelerinde boy gösteren kanlı olaylarının karşısında yenik düşmesi kaçınılmazdı.
Korkunun sahneleri
Vampirler, görüldüğü gibi dünya sahnelerinden hiç eksik olmazlar: 80'li yıllarda İstanbul'da Nisa Serezli, Tolga Aşkıner, Göksel Kortay ve Kerem Yılmazer'ın bir araya geldikleri bir gazino şovu'nda (Gardrop Show) Kont Dracula canlanır, tabutundan çıkar, etrafında danseden güzel kızların kanını emer. Aynı dönemde basında bir ilân da çıkar: Türkiye'de ilk defa A.S.O. sunar Korku Show Dracula's Love Pek yakında diyen ancak gerisi gelmez. 19
Reklam
397 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.