"İşte böyle kedi, başardık," dedi göğüs geçirerek.
"Evet. Boşluğun kenarında en önemlisinin ne olduğunu anladı," diye miyavladı Zorba.
"Ya, öyle mi? Peki neymiş anladığı," diye sordu insan.
"Yalnızca cesaret edenler uçabilir," diye miyavladı Zorba.
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi, birlikte yaşayan, birbirini seven ve sayan birbirinden çok farklı iki canlının hikâyesidir. Bir kedi ve bir martı yavrusu arasındaki sevgi ve dostluk ele alınıyor.
Okyanusu geçmeye çalışırken insanlar tarafından dökülen petrolden zehirlenen genç martı Kengah, kalan son gücüyle karaya ulaşmayı başarır ve orada yumurta bırakır. Kengah ölmeden önce yumurtasını kedi Zorba’ya emanet eder ve ondan üç konuda yardım ister. Zorba yumurtayı yemeyecek; yumurtadaki yavru doğana kadar ona göz kulak olacak; ayrıca doğduğunda ona uçmayı öğretecektir. Zorba, martıya söz verir. Zorba, arkadaşlarının yardımları ile martıyı büyütüyor ve zamanı geldiğinde martının uçması için gereken her şeyi yapıyor...
İnsanların yaşlandıkça bilgeliklerinin arttığını birçok kez duymuştu ve bu bilgeliğin sayesinde en çok istediği şeyi elde edebileceğini umuyordu; anılarına yön verebilmek ve anılarının kurduğu tuzaklara düşmemek en büyük arzusuydu.