Çok ilgi çekicidir ki Hıristiyanlar için kutsal addedilen topraklar 638 yılında Hz. Ömer'in Kudüs'e girmesindenitibaren 457 yıldan beri Müslümanların hâkimiyetinde bulunduğu halde, yüzyıllardan beri Hıristiyanlar buna en ufak tepki göstermemişlerdir. Bizans ise bütün toprakkayıplarına rağmen durumu kabullenmişti. Şimdi 5 asirlık bir hâkimiyetin İslâm adına kesilen faturası Türklere ödettiriliyordu. Esasında Türklerin Anadolu ve Suriye'dekalıcı yerleşmeleri de o zaman gözden kaçmamıştır. Şimdi Anadolu ve Suriye gerçek bir Türk vatanı oluyordu.
Haçlı Savaşları’nın bir din savaşı olduğu vurgulanmasına rağmen muhatabının hemen hemen tek bir millet yani Türkler olduğu ortaya koyulmaktadır. Haçlı Savaşları'nın sebeplerinden ziyade sonuçlarına bakarsak Suriye Müslümanlarının dışında Hıristiyan ve Yahudiler de bu Haçlılardan memnun kalmamışlar ve onlara fazla itibar etmeyerek yanlarında olmamışlardır. Anlaşılan şudur ki Haçlıların gerçek muhatabı Anadolu'nun yeni fâtihleri olan Türkmenler olduğu için bu meseleyi bu nazardan incelememiz lâzımdır. Bu sebeple Haçlı meselesi dinî bir mesele olmaktan evvel bir milliyet meselesedir ve muhatabı da Türklerdir.
Îran'nın Kum şehrinde doğup Sivas'ta yaşadığı için kendine “Rumlu” denen ve mezhep olarak Şiî olan Hasani Rumlu 15. yüzyıl Karakoyunlu ve Akkoyunlu tarihleri ile Safevîleri 150 yıl boyunca çok düzgün olarak yazmış, eseri kıymetli bir kaynak, kendisi de önemli bir tarihçidir. Şiî Türkmenlerin tarihini Çaldıran'a kadar zamanın eserlerinden de faydalanarak ortaya koymuştur. Akkoyunlularin ana kaynağı ise Ebu Bekr-i Tihranînin Kitab-ı Diyarbekriyye’sidir. Bu kaynaklarda her iki Türkmen Ulusu olarak verilen bilgiler Emîr Timur ile olan mücadele dolayısıyla
Şamî ve Ş. Ali Yezdi “Zafernameleri” ile Hafız-ı Ebru ve Mirhond'da da kısmen geçmektedir.
Ali Bademci; 1 Mart 1949'da Hatay Şenköy (Şeyhköy)'de doğdu. İlkokulu burada, orta ve liseyi Antakya'da, yüksek tahsilini Adana’da (Ekonomi) yaptı. Bir ana-babadan 5'i erkek 8'i kız 13 çocuklu bir ailenin en büyüğüdür. Uzun yıllar “gazetecilik” mesleğini icra eden Ali Bademci 12 Eylül 1980 günü Hergün Gazetesi Adana Temsilcisi iken gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nın 171 numaralı sanığı olarak yargılandığı davadan beraat etmiş ve 1994'te emekli olmuştur. Evli üç çocuk babasıdır ve Adana'da yaşamaktadır. Eserleri ile ilgili olarak TRT ve Habertürk TV gibi TV programlarına konuk olmuştur. Ayrıca Taşkent'te 2001 yılında yayımlanan ve yardımcı ders kitabı mahiyetinde olan Özbekistan'ın Yengi Tarihi adlı devlet neşriyatında da Türkistan'da Enver Paşa'nın Umumi Muhaberat Müdürü Molla Nafiz'in Hatıraları: Sarıklı Basmacı kitabından geniş alıntılar yapılmıştır. 2014 yılı “Türk Ocakları Nevzat Kösoğlu Armağanı” sahibidir.
Eserleri
- 1917-1934 Türkistan Milli İstiklal Hareketi Korbaşılar ve Enver Paşa (2 Cild), Ötüken Neşriyat, 2008 (Birinci Baskı, Kutluğ Yayınları, 1974).
- Türkistan'da Enver Paşa'nın 'Umumi Muhaberat Müdürü Molla Nafiz’in Hatıraları: Sarıklı Basmacı, Ötüken Neşriyat, 2015. (Birinci Baskı, Ötüken Neşriyat, 2010).
Cengiz ve Yasası-Timur ve Tüzükatı, Ötüken Neşriyat, 2016. (Birinci Baskı, Ötüken Neşriyat, 2012).
- 12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı, Ötüken Neşriyat, 2016.(Birinci Baskı, Ötüken Neşriyat, 2013).
- Irak'da Türkmen Dramı, Togan Yayınları, 2014
Talas Savaşı İslâm tarihinde olduğu kadar Türk tarihinde de bir dönüm noktası oldu. Çünkü bölge Araplar tarafından bütünüyle Türk iskânına açılınca Altaylardan diğer Karluklar ile Çinliler karşısında kuvvetli bir cesaret kazanan Uygurlar da devreye girince doğudan batıya doğru Türkistan tamamen Türklerin eline geçti. Nitekim 757'de bu sefer Uygurlar Arapların da desteği ile Çin'i bir daha mağlûb ederek ağır bir vergiye bağladılar.